Bütçeden tarımsal destekler için 168 milyar lira tahsis edildi.

2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne göre, tarıma yönlendirilen kaynak miktarında 2025 yılına kıyasla 182,2 milyar liralık bir artış meydana geldi.

Bu teklife göre, 2026 yılı için tarım alanına yaklaşık 888,2 milyar lira ayrılması planlanıyor. Bütçeden tarım destek programları için ödenecek tutar 135 milyar liradan 168 milyar liraya yükselirken, yatırım harcamaları için 190 milyar lira tahsis edildi.

Ayrıca, tarım sektörü için vergi harcamaları toplamda 262 milyar lira, tarımsal kredi desteği için 220 milyar lira ve tarımsal KİT’lerin finansmanı ile müdahale alımları ve ihracat destekleri için toplam 48 milyar lira bütçe ayrıldı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’na 2026 yılı için belirlenen bütçe ise 541,8 milyar lira olarak belirlendi. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, tarım alanındaki en büyük yatırımcı kuruluş olarak, 2026 yılı için bu yılki bütçeye göre 35,4 milyar lira artışla toplamda 233 milyar lira ödenek alacak. Bu ödeneğin 221,4 milyar lirası, “Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Programı” için harcanacak.

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Mehmet Ali Ünal, AA muhabirine verdiği bilgide, 2026 bütçesinde tarıma ayrılan 888,2 milyar liralık tutarın, 220 milyar lirasının kredi, 190 milyar lirasının yatırımlar ve 168 milyar lirasının tarımsal destekler için ayrıldığını açıkladı.

Ünal, 2026 yılı için enflasyon hedefinin yüzde 16 olduğunun dikkate alındığında tarıma ayrılan kaynaklarda genel bir artış ve iyileşmenin söz konusu olduğunu belirtti. Özellikle yatırım bütçesinde DSİ’ye ayrılan kısmın, ülkemizde tarımsal kuraklık etkilerinin göz önünde bulundurulması açısından son derece önemli olduğunu vurguladı. Su havzalarının ve kaynaklarının güncellenmesi gerektiğini ifade eden Ünal, su rezervlerinin azaldığına dikkat çekerek sulama alanlarındaki yatırımların tamamlanması gerektiğinin altını çizdi.

Sulama sisteminin iyileştirilmesi gerektiğini belirten Ünal, su iletiminin ana ve tali kanallarının kapalı sistemlere geçilmesi gerektiğini, salma sulama yerine basınçlı sulama sistemlerine geçişin hızlandırılması gerektiğini belirtti. Bu sistemlerin uygulanmasıyla sulama verimliliğinin yüzde 25 artabileceğini ve kısıtlı sulama uygulamalarının da mümkün hale geleceğini sözlerine ekledi.