Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 100 baz puan indirerek yüzde 39,5 seviyesine çektiğini duyurdu. Bu gelişmenin ardından iş dünyası temsilcileri, kararın etkilerini değerlendirdi.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, iş dünyasının bu indirimle ticari hayata yansıması için kredi düzenlemelerinin yeniden gözden geçirilmesini ve KOBİ kredilerinde yükseliş trendinin başlamasını beklediklerini belirtti.
TCMB’nin politika faizindeki 100 baz puanlık indirimin, KOBİ kredileri için pozitif bir trend yaratabilmesi gerektiğine dikkat çeken Avdagiç, daha fazla yatırım için kredi desteklerinin artırılması gerektiğini vurguladı.
Faiz indirimlerinin devam etmesinin, iş dünyasının mali açıdan göreceği yolu açacağını ifade eden Avdagiç, “KOBİ’lerin finansman maliyetlerindeki artışların önüne geçilmesi ve faizlerdeki düşüşle birlikte krediye erişimin artırılmasının piyasalarda rahatlama sağlayacağına inanıyoruz. Denge kurulması bu açıdan kritik.” şeklinde konuştu.
Avdagiç, enflasyonda yukarı yönlü gelişmelere müsaade edilmemesi gerektiğini ve yıllık enflasyondaki düşüşün sürekli olmasını sağlamanın önemli olduğunu belirtti. Kredilerin artmasıyla birlikte yatırımların çoğalacağını ve ülke olarak daha fazla üretim yapıldıkça hem faizlerin hem de enflasyonun istenen seviyelere çekileceğini kaydetti.
İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, TCMB’nin toplantısında faiz indirimini yumuşak bir şekilde sürdürdüğünü ve yüzde 39,5 gösterge faiz oranını belirlediğini aktardı.
Küresel trendler ve iç piyasadaki dezenflasyon sürecinin etkisiyle gösterge faizinin yüzde 40 psikolojik seviyesinin altına inmesini olumlu karşıladıklarını belirten Kopuz, “Bazı enflasyon kalemlerindeki katılık Merkez Bankası’nın ihtiyatlı bir indirim yapmasına neden oldu.” ifadesini kullandı.
Kopuz, eylül ayında Tarım Üretici Fiyat Endeksi’nde aylık yüzde 5,8 ve yıllık ise yüzde 46,8 artış görüldüğünü belirterek, bu oranların yıllık yüzde 26,6 olarak açıklanan üretici fiyat enflasyonu ile yüzde 33 olarak açıklanan tüketici fiyat enflasyonunun üzerinde seyrettiğine dikkat çekti. Gıda fiyatlarındaki maliyet baskısının yanı sıra tarımsal üretimdeki don, kuraklık ve küresel girdi maliyetlerinin de bu durumu etkilediğini ifade etti. Ayrıca, küresel ekonomik aktivitelerdeki toparlanma sinyallerinin zayıf olabilmesi nedeniyle, önde gelen ekonomilerin merkez bankalarının faiz indirim eğilimlerini sürdüreceği öngörülüyor. Para politikası tedbirlerinin mali disiplin ve yapısal reformlarla desteklenmesiyle, ekonomide daha dengeli ve istikrarlı bir yapı oluşacağı öngörülmektedir.




































































































