AA muhabirinin elde ettiği bilgilere göre, 2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı kapsamında, 2025 yılında Türk lirasındaki görece istikrar, temel mal fiyatları sayesinde enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam ederken, özellikle kiralar gibi hizmet enflasyonundaki atalet, genel enflasyon üzerinde baskı oluşturdu.
Gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkisi azalmış görünse de, olumsuz iklim koşları arz yönlü sıkıntılara neden olarak bu durumu sınırladı.
Sıkı para politikası, Türk lirasının reel değerlenmesi ve ekonomi politikaları arasındaki güçlü eşgüdüm, dezenflasyon sürecini desteklerken, Eylül 2025 itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu, 2024 yılı sonuna göre yaklaşık 11,1 puan azalarak yüzde 33,3 seviyesine geriledi.
Jeopolitik gelişmeler, taşımacılık maliyetleri, enerji fiyatları ve döviz kuru hareketleri, 2025 yılında üretici fiyatlarındaki değişimlere yön verdi. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) artışı Eylül 2025 itibarıyla yüzde 26,6 olarak belirlendi.
2025 yılının ilk çeyreğinde, döviz kurundaki durum temel mal fiyatları üzerinde olumlu etkiler yaratırken, olumsuz hava koşulları gıda fiyatlarındaki enflasyon baskılarını artırdı. Ücret artışları ve geçmiş enflasyona dayanarak yapılan ayarlamalar da hizmet fiyatlarında yükseklik yarattı.
Bu dönem itibarıyla TÜFE’de yıllık artış oranı mart ayı sonunda yüzde 38,1 oldu. İkinci çeyrekte gıda ve hizmet gruplarında enflasyon yavaşlarken, enerji ve temel mallarda sınırlı bir yükseliş gözlemlendi ve TÜFE yıllık artış oranı kademeli olarak yüzde 35,1’e geriledi.
Yılın üçüncü çeyreğinde mevsimsel faktörlere bağlı gıda ve hizmet fiyatlarının artmasına rağmen, Türk lirasının dengeli performansı ile temel mal fiyatları daha ılımlı bir seyrin içinde bulundu. Eylül ayı itibarıyla TÜFE yıllık artış oranı yüzde 33,3 olarak kaydedildi.
2025 yılı boyunca, temel malların fiyatları iç talep ve döviz kuru gelişmeleri doğrultusunda ılımlı bir seyir izledi. Hizmet fiyatlarındaki artış ise yılın ilk çeyreğinde ücret artışları ve fiyat ayarlamalarının etkisiyle hızlandı.
İkinci çeyrek itibarıyla baz etkisiyle gerileme gözlemlense de, hizmet enflasyonu yüksek seviyelerde kalmaya devam etti. Eylül 2025 itibarıyla, Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri (B) ve (C) endekslerinde yıllık artış sırasıyla yüzde 32,9 ve yüzde 32,5 olarak gerçekleşti.
Merkez Bankası, enflasyon hedeflemesi çerçevesinde para politikası uygulamalarını sürdürecek.
Para politikasındaki kararlı duruşun, mali politikalarla uyumlu bir şekilde yurt içi talebi dengelemesi ve döviz kurundaki istikrarın devam etmesi sayesinde, 2025 yıl sonunda TÜFE’de yıllık artış oranının yüzde 28,5 olması öngörülüyor.
Buna ek olarak, TCMB’nin fiyat istikrarını sağlama amacı doğrultusunda para politikası uygulamalarına devam etmesi bekleniyor.
2024 yılının ilk çeyreğinde, 2023 yılına ait para politikası duruşunu sürdürerek, hizmet enflasyonunun yüksek seyretmesi sonucu politika faizini 750 baz puan yükseltti.
Merkez Bankası, Nisan-Kasım dönemi boyunca politika faizini yüzde 50 olarak sabit tutarken, enflasyondaki geçici dalgalanmaları takip etti.
Aralık 2024’te, dezenflasyon sürecindeki ilerlemeler ışığında politika faizi 250 baz puan indirilerek günümüzde yurt içi talebin enflasyondaki düşüşü desteklemesi amacıyla toplam 500 baz puan indirilerek yüzde 42,5 seviyesine düşürüldü.
Finansal piyasalar üzerindeki dalgalanmalar ve uluslararası riskler göz önüne alınarak ikinci çeyrekte politika faizi 350 baz puan yükseltildi. Üçüncü çeyrekte ise talep koşullarındaki denge ve dezenflasyon etkileri sonucunda 550 baz puan düşüş yaşandı ve Ekim ayında 100 baz puan daha indirilerek yüzde 39,5 seviyesine geriledi.
Eylül 2025 itibarıyla, TCMB’nin brüt döviz rezervleri 4 milyar dolar azalarak 86,7 milyar dolara düştü. 2025 yılı üçüncü çeyrek sonu itibarıyla para tabanı yüzde 14 arttı. Aynı dönemde, TCMB’nin dış varlıkları 25,7 milyar dolar ve toplam yükümlülükleri 20,5 milyar dolar artış kaydetti.
Merkez Bankası’nın net dış varlık pozisyonu 5,2 milyar dolarlık artış göstermiştir. Eylül 2025 itibarıyla para arzı M1, M2 ve M3 sırasıyla yüzde 39,8, yüzde 30,1 ve yüzde 30 artış göstermiştir.
Enflasyon ve para politikalarında atılacak adımlar ve alınacak tedbirler doğrultusunda, orta vadede kalıcı fiyat istikrarı sağlanması hedefleniyor. Bu hedefler kapsamında para politikası enflasyonu düşürmek amacıyla etkin bir şekilde kullanılacak.
TCMB’nin parasal aktarım mekanizmasının etkili işleyişi için araçlarını kararlı bir biçimde kullanmaya devam etmesi, dalgalı döviz kuru rejiminin sürdürülmesi ve finansal istikrarın sağlanması bekleniyor.
Konut kira ve satışlarındaki fiyat artışlarının enflasyona olan olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla, konut arzını artıracak ve erişimi kolaylaştıracak uygulamaların hayata geçirilmesi planlanıyor.
Üretim maliyetlerini etkileyen hizmet fiyatlarında düşüş sağlanacak ve enflasyonun olumsuz etkileri konusunda farkındalık artırılacak.
 
                                                        
 
 
						 
                              
                          








































































































