EREGL Yeni Bir Sayfa Açıyor
Türkiye’nin en büyük sanayi şirketlerinden Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (EREGL), bağlı iştiraki Erdemir Madencilik (Ermaden) üzerinden yürüttüğü arama faaliyetlerinde Sivas Kangal – Alacahan sahasında 424 bin ons altın potansiyeli tespit etti.
Bu gelişme, Erdemir Grubu’nun demir-çelik odaklı yapısından çıkarak madencilik alanında stratejik çeşitlenme sürecine girdiğini gösteriyor.
Keşif Detayları
Erdemir Madencilik’in 5.804 hektarlık ruhsat sahasında yaptığı çalışmalar dikkat çekici ölçekte:
- Toplam 96.649 metre uzunluğunda 360 karotlu sondaj gerçekleştirildi.
- 96.533 adet numune “ateş analizi” ile değerlendirildi.
- Ortalama tenör 0,89 g/ton seviyesinde ölçüldü.
- Bu verilere göre, yaklaşık 14,9 milyon ton cevher içinde 424 bin ons altın potansiyeli bulundu.
Şirket, dolgu sondajlarının tamamlanmasının ardından bu potansiyeli “mümkün kaynak” düzeyinden “ölçülmüş rezerv” seviyesine taşımayı hedefliyor.
Bu adım, gelecekte ticari üretim planlarının şekillenmesini sağlayacak.
Stratejik Anlamı
Ereğli Demir Çelik bugüne kadar ağırlıklı olarak yassı çelik üretimiyle biliniyordu.
Sivas’taki bu proje, şirketin doğal kaynak tabanını genişletme stratejisinin bir parçası.
Küresel emtia fiyatlarındaki dalgalanma ve enerji maliyetlerinin artışı, çelik üreticilerini yeni gelir kanalları aramaya yöneltti.
Bu kapsamda madencilik yatırımı, EREGL’nin sadece üretici değil, hammadde tedarikçisi konumuna da yükselme hedefinin bir yansıması.
Ayrıca Türkiye ekonomisi açısından bu tür yerli kaynak keşifleri, altın ithalat bağımlılığını azaltma potansiyeli taşıyor.
Yatırımcı Gözünden: Fırsatlar ve Riskler
Fırsatlar
- Çeşitlendirilmiş gelir yapısı: EREGL’nin altın madenciliğine adım atması, şirketin gelir kaynaklarını genişletebilir.
- Uzun vadeli değer: Altın rezervi, mevcut piyasa fiyatlarıyla hesaplandığında ciddi bir potansiyel yaratıyor.
- Stratejik pozisyon: Madencilik, enerji ve çelik sektörleri arasında entegrasyon, grubun uzun vadeli mali dayanıklılığını güçlendirebilir.
Riskler
- “Mümkün kaynak” aşaması: Henüz ticari üretime dönüşmemiş bir potansiyel söz konusu.
- Yatırım maliyeti: Madencilik operasyonu için yüksek sermaye ihtiyacı doğabilir.
- Jeolojik ve izin riskleri: Rezervin doğrulanması, çevre izinleri ve finansal fizibilite süreçleri uzun zaman alabilir.
- Altın fiyatlarının oynaklığı: Küresel emtia piyasasındaki değişkenlik, projenin kârlılık beklentilerini etkileyebilir.
Piyasa Etkisi ve Sektörel Kıyas
EREGL’nin bu açıklaması, hisse üzerinde kısa vadede pozitif algı yaratabilir.
Ancak yatırımcılar açısından belirleyici unsur, rezervin “ölçülmüş” statüye taşınması ve üretim fizibilitesinin netleşmesi olacak.
Sektörel açıdan bakıldığında bu hamle, Koza Altın, Tüprag, SSR Mining gibi madencilik şirketleriyle aynı ligde rekabet potansiyeli anlamına gelmese de, demir-çelik üreticileri arasında benzersiz bir konum yaratabilir.
Orta Vadeli Beklenti
EREGL’nin temel gücü, hâlâ güçlü çelik operasyonlarından geliyor.
Ancak bu tür madencilik yatırımları, 2026 sonrası dönemde yeni bir gelir segmentinin oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Bu açıdan, altın sahasının ticarileşmesi orta vadede şirket değerlemesine pozitif katkı yapabilir.



































































































