TBMM gündemine gelen yeni torba yasa tasarısıyla, portföyünün %51 veya daha fazlası hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının vergi avantajı kaldırılıyor. Bu düzenleme, özellikle “nitelikli” fonlar üzerindeki muafiyetleri hedef alıyor ve vergi sisteminde belirgin bir dönüşüm sinyali veriyor.
Mevcut düzenlemeye göre, portföyünün en az %51’i Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının katılma payı sahipleri, belirli şartlar sağlandığında vergi stopajı ve beyan yükümlülüğünden muaf tutuluyordu. Yani bu fonlar, temettü gelirleri ya da satış kazancında “vergisiz” (ya da çok düşük vergili) konumdaydı.
Bu muafiyet, özellikle özel yatırım fonları (TEFAS’ta işlem görmeyen, genellikle aile ya da grup bazlı fonlar) için önemli bir avantajdı.
Eleştirmenler, bu ayrıcalığın vergi planlaması için kullanıldığını, bazı yatırımcıların bu avantajı “vergi kaçırma” amacıyla sömürdüğünü söylüyordu. Tasarı da bu eleştiriyi esas alıyor.
Yeni Düzenleme Ne Öngörüyor?
Torba yasa tasarısındaki ilgili madde ile:
- Portföyünün %51’i hisse senetlerinden oluşan bu özel yatırım fonları için 1 yıllık elde tutma süresine bağlı stopaj istisnası kaldırılacak.
 - Bu fonların elde edilen gelirleri artık stopaja tabi olacak. Tasarıya göre stopaj oranı %17,5 düzeyinde.
 - Düzenleme, yalnızca yeni elde edilen gelirler için mi yoksa mevcut fon payları için de mi geçerli olacağına dair hüküm henüz net değil.
 - Ancak yatırım fonlarının yapısında, muafiyetten yararlanabilen kriterlerde devrimsel değişiklikler oluşacak. ba yasanın “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması” bölümünde yer alıyor.
 
Uzmanlara göre yeni düzenlemeyi özetlersek;
TEFAS dışında sadece nitelikli yatırımcılara satılan ve hisse ağırlıklı fonlara vergi istisnası sağlayan sistemi daraltıyor. Bu fonlardan elde edilen gelirler artık %17,5 stopaja tabi olacak. Düzenlemenin amacı, vergi avantajının “planlama aracı” olarak kullanılmasını önlemek. Ancak değişiklik, fon yöneticilerini strateji değiştirmeye, yatırımcıları da vergi sonrası getiriyi yeniden hesaplamaya zorlayacak. Kısa vadede borsada fon kaynaklı satış baskısı görülebilir, uzun vadede ise doğrudan hisse yatırımlarının artması bekleniyor. Ayrıca düzenleme, “tüm hisse fonları’nı” kapsamıyor; sadece kapalı ve nitelikli yatırımcıya özel fonlar avantajı kaybedecek. Yani sistem tamamen değişmiyor, sadece boşluklar kapatılıyor.
                                                        
						


































































































