Fransa’da Bir Yılda Üçüncü Başbakan

Emmanuel Macron’un yakın müttefiki olan Sébastien Lecornu, bütçe konusunda fikir birliği sağlamak amacıyla Fransa’daki bölünmüş siyasi partilere danışmanlık yapmakla görevlendirilerek başbakan olarak atandı.

Siyasi kariyerine Nicolas Sarkozy’nin geleneksel sağcı partisinde başlayan ve 2017’de Macron’un merkezine geçen 39 yaşındaki siyasetçinin, cumhurbaşkanına son derece sadık olduğu görülüyor.

Savunma bakanlığından terfi ettirilmesi, Macron’un, iş dünyası yanlısı ekonomik gündeminin arkasında duran azınlık hükümetiyle yoluna devam etme kararlılığını gösteriyor. Bu gündem kapsamında iş dünyası ve zenginlere uygulanan vergiler düşürülmüş ve emeklilik yaşı yükseltilmişti.

Ancak Fransız siyasetinde alışılmadık bir adım atılarak Macron’un ofisinden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanının Lecornu’dan, kabinesini belirlemeden önce bütçe ve diğer politikalar konusunda uzlaşma sağlamak amacıyla parlamentodaki tüm siyasi güçlerle görüşme yapması istendiği belirtildi.

Emmanuel Macron’un yakın müttefiki olan Sébastien Lecornu, bütçe konusunda fikir birliği sağlamak amacıyla Fransa’daki bölünmüş siyasi partilere danışmanlık yapmakla görevlendirilerek başbakan olarak atandı.

Lecornu, 19 yaşında bir milletvekili asistanı olarak siyasete başladı ve 2008’de Bruno Le Maire için çalıştığında Fransa’nın en genç bakanlık danışmanı oldu. 2015 yılında, memleketi Vernon’un belediye başkanı olarak görev yaptıktan sonra, Fransa’nın Normandiya’daki Eure bölgesinin en genç başkanı oldu.

Lecornu, Salı günü güven oylamasını kaybetmesinin ardından istifa eden François Bayrou’nun yerine geçti.

Yetkililer, yol ve okul barikatlarından ulaşım grevlerine kadar uzanan bir dizi kargaşa ve protestoya hazırlanıyor. Çarşamba günü Fransa genelinde yaklaşık 80.000 polis ve jandarma, “her şeyi engelle” sloganıyla düzenlenen hükümet karşıtı gösterileri izlemek üzere görevlendirilecek.

Yaz başında sosyal medyada örgütlenmeye başlayan gevşek protesto hareketi daha sonra CGT sendikası ve bazı sol partiler tarafından desteklendi.

Protestocular akaryakıt depolarını abluka altına almayı, yollarda trafiği yavaşlatmayı ve bazı şehir merkezlerinde gösteri yapmayı planlıyor. Özellikle Paris banliyölerinde bazı bölgesel tren seferlerinde grevler olacak. Lise ve üniversite öğrencileri de abluka ve protesto eylemleri düzenleyebilir.

“Her şeyi engelle” hareketinin merkezi bir liderliği yok, bu da gösterilerin ne kadar büyük veya yıkıcı olabileceğini değerlendirmeyi zorlaştırıyor.

Hükümet, akaryakıt vergisi karşıtı bir hareket olarak başlayıp, net bir lider veya siyasi bağlılık olmadan tabandan örgütlenen uzun süreli bir hükümet karşıtı protestoya dönüşen 2018’deki Sarı Yelekliler protestolarını tekrarlamaktan endişe duyuyor. Ancak, Cumartesi günleri kavşaklarda yüksek görünürlüklü yelekler giyerek gösterilere başlayan Sarı Yelekliler’in aksine, “her şeyi engelle” hareketinin tek bir odak noktası veya protesto tarzı yok gibi görünüyor.

Fransa genelinde sendikal grevlerin daha büyük bir günü 18 Eylül’de gerçekleşecek.

Bayrou, Pazartesi günü Fransa’yı hükümetin çöküşüne ve siyasi krize sürükleyen güven oylamasını kaybetti . Pazartesi gecesi Fransa genelindeki belediye binalarının önünde toplanan yaklaşık 11.000 protestocu, “elveda Bayrou” veda içkileriyle Bayrou’nun devrilmesini kutladı.