Fed, 2025’in ilk faiz indirimini gerçekleştirdi.

Faiz indirimi kararı, istihdam riskleri ve işgücü piyasasındaki yavaşlama ile ilişkili olarak alındı. Bu durum, ABD Başkanı Donald Trump’ın artan siyasi baskıları altında gerçekleşti.

Miran, iki günlük toplantının başlangıç günü yemin ederek göreve başladı. Öncesinde Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyi’nin başkanlığını yürütüyordu. Onay süreci, Senato tarafından hızlı bir şekilde tamamlandı.

Fed’in yaptığı açıklamada, “işgücü açısından aşağı yönlü risklerin arttığı” ifade edildi. İş kazançlarının yavaşlaması ve işsizlik oranındaki hafif artış, dikkat çeken noktalar arasında yer aldı. Faiz indirimi ile birlikte gelecek toplantılarda yapılması öngörülen çeyrek puanlık indirimlerin, Fed’in Trump’ın agresif ticaret politikalarının kalıcı enflasyon riski üzerindeki kaygılarının azaldığını ve bunun yerine zayıf büyüme ve artan işsizlik ihtimallerine yöneldiğini gösterdiği belirtiliyor.

Yeni ekonomik projeksiyonlarda, bu yıl sonu için enflasyon tahmininin yüzde 3, işsizlik oranının yüzde 4.5 ve ekonomik büyümenin ise yüzde 1.6 olarak belirlendiği açıklandı. Bu durum, enflasyonun hedefin üzerinde kalmaya devam edeceğine işaret ediyor. Karar sonrasında hisse senetleri hafif bir artış gösterirken, dolar önemli dövizler karşısında değer kaybetti. Hazine tahvilleri ise değişim göstermedi ve faiz vadeli işlemlerinde Ekim ayında bir diğer faiz indirimi olasılığının yüzde 90’ın üzerinde olduğu ifade ediliyor. Uzmanlar, bu yıl içinde ikinci bir faiz indiriminin de yüzde 70 ihtimalle gerçekleşeceğini belirtiyor.

Ekonomistler, Fed’e karar verilmeden önce “hemen ve güçlü bir kesinti” talep eden Trump’ın bu indirimden tatmin olmayacağını vurguluyor. Hazine Bakanı Scott Bessent, Fed’in “geciktiğine” yönelik eleştirilerde bulunmuştu.

ABD finans camiasında ‘normal büyüklükte faiz indirimi’ olarak değerlendirilen Fed kararının ardından, Trump yönetiminin ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell üzerindeki baskıyı daha da artıracağı yorumları yapılıyor.