• ALTIN (TL/GR)
    5.177,68
    % 1,02
  • AMERIKAN DOLARI
    41,5514
    % 0,71
  • € EURO
    48,6484
    % 1,00
  • £ POUND
    55,7287
    % 0,85
  • ¥ YUAN
    5,8813
    % 2,73
  • РУБ RUBLE
    0,4992
    % 0,88
  • BITCOIN/$
    111.001
    % 0,01
  • BIST 100
    11.151,20
    % -1,99

Seçil Erzan’dan Mektup Var; – 2

Seçil Erzan’dan Mektup Var; – 2
  • Terim olanları bilmiyordu ama yüklü ödemeler almıştı: Ne istedilerse hep ödedim
  • Futbolcular ve diğer şikâyetçilerin paranın kayıtdışı olduğunu biliyordu
  • BDDK raporunda zimmet suçunun oluşmadığına dair rapor verildi.
image 79
Seçil Erzan'dan Mektup Var; - 2 3

Galatasaraylı futbolcuların arasında olduğu çok sayıda kişiyi gizli fonda yüksek faiz vaadiyle dolandırdığı iddia edilen ve 11 Nisan 2023’te tutuklanan bankacı Seçil Erzan, halen cezaevinde. Erzan, haksız, hukuksuz, niyet okumayla tutuklanan ve dört duvar arasında gazetecilik yapmayan devam eden Fatih Altaylı’ya bir mektup gönderdi. Biz de dışarıdaki meslektaşları olarak Fatih Altaylı ’ya ulaşan mektubu irdelemeye devam ediyoruz.

Erzan mektubunda önce tefecilerin tuzağına düştüğünü savundu ve daha sonra futbolcuların yüksek faiz talebiyle bataklığa sürüklendiğini anlattı. Futbolcular ve diğer şikâyetçilerin paranın kayıtdışı olduğunu bildiğini iddia etti. MASAK raporuna göre; vurgunda 44 milyon dolar ve 15,6 milyon TL toplanmıştı. Erzan, bu paraların sokak aralarında, otoparklarda, otomobil bagajlarında kapışıldığını söyledi. Bunları yazı dizisinin ilk bölümünde anlatmıştık.

Mektupta yanıtını aradığımız sorulara devam edelim:

Seçil Erzan, ‘Fatih Terim Fonu’ diyerek DenizBank’ın gizli bir fonu olduğuna insanları ikna etti mi?

Seçil Erzan bunu kabul etmiyor. 2022 yılının Nisan ayına kadar kayıtdışı topladığı paralar ile yüksek faizler dağıttığını ve kimseye borcunun olmadığını savunuyor. Futbolcuların, tefecilerin yüksek faiz talepleriyle sistemin çöktüğünü anlatan Erzan şöyle yazdı: “Fatih Terim’e ödemeler yaptım. Ben bunları ödedikçe futbolcuların ve o camianın kendi aralarındaki sohbetlerde, görüşmelerde konuşuldu… Yetenekli, başarılı bir finansal danışman olduğum halde herkesin çok kısa zamanda mümkün olmayan faizleri alma baskısı sebebi ile değerlendirme fırsatı bulamadım. Bu tutarlara ben dokunmadım. Arabamın bagajında 3,5 milyon dolar varken bir arkadaşımdan 5 bin TL borç aldım.”

PARA İSTEDİM

Fatih Terim’in bu olaylardan haberinin olmadığını iddia eden Seçil Erzan, mektubun devamında şunları anlattı:

“Fatih Terim’e çok yüklü ödemeler yapmıştım. ‘Hocam toplu nakit paraya ihtiyacım var, değerlendirmem gerekiyor, zor durumdayım, eksideyim, bana yardımcı olun’ dedim. Bodrum’u satışa çıkardı. Ben de alıcı arıyordum. Fatih Terim yaşadığım sorunları bilmiyordu. Açık açık söyleseydim, çoğu kişiye engel olurdu diye düşünüyorum. Hoca eğer satışı yapsaydı hem ona faiz kazandıracak hem de anapara borcu kapatacak getiriyi elde edecektim. Çünkü o zamana kadar her ne istediyse hayır demeden kayıtdışı ödemiştim. Önceden kullanımıma verdiği tutarı hiçbir yerden elde edemeyeceği onlarca kat fazlası ile ödedim.”

Fatih Terim bu olayda ilk davaya dahil edilmedi. Ancak kızı, damadı ve yeğeni, Erzan’a para kaptırdıkları için şikâyetçi oldular. Ayrıca Terim’in vurgun ortaya çıktıktan sonra yapılan bazı toplantılara katıldığı iddia edilmişti.

TÜM PARASINI ALANLAR VAR

Seçil Erzan, mektubunda topladığı paraların büyük kısmını geri ödediğini iddia ediyor: “Davacı olmasına rağmen; alacağı olmayan, anaparası tamamlanmış, alacağı olmayıp anaparasının üzerine de çok çok yüksek faizler almış, anaparası tamamlanamamış eksiği kalmış toplam 50 kişi vardır. Buna iddianamede yer almayanlar dahildir. Geri iade yapamadığım ise 9 kişidir.”

Davacılar ise paralarını geri alamadıklarını ve milyonlarca dolar zararlarının olduğunu söylüyor.

‘ZİMMET YOK’ KARARI

Erzan mektubunun devamında, DenizBank yönetiminin topladığı paralardan haberinin olmadığını savunuyor. Bunu davacıların da bildiğini iddia ediyor. Ancak şikâyetçiler arasında antetli kağıtla para verdiğini kanıtlayanlar, parayı bankadaki odada teslim edenler var. Bu kişiler, “Biz Seçil Erzan’a, kara kaşı, kara gözü için para vermedik. Bankanın şube müdürü olduğu için para verdik. Bankanın sorumluluğu var ve paramızı banka ödemeli” diyor.

Ancak resmi raporlarda banka yönetiminin bu olaylardan haberdar olduğuna dair bir tespit yapılmadı. Hatta Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu’nun (BDDK) raporunda zimmet suçunun oluşmadığına dair rapor verildi. Zimmet suçu tespit edilse bankanın davacıların zararını karşılaması gerekecekti. Yargı süreci devam ederken sanık avukatların, bankanın toplanan paralardan sorumlu olduğunu savunuyor.

Seçil Erzan, mektubunun sonunda suç işleme kastı olmadığını iddia ederek şöyle devam ediyor: “(Duruşmalarda) Bankadan bu parayı almak için bir iddiada bulunduklarını ispat etmeye çalışıyorum. Her biri salondan çıkınca benim onları kandırmadığım gerçeği ile yüz yüze kalıp bende paralarının olmadığını ve yine aynı salondaki arkadaşlarının cebinde olduğunu biliyorlar ve birbirlerinin yüzlerine bakıyorlar. Herkes her şeyi biliyor ve ispatlı…”

UNUTULAN BİR MAĞDUR

Seçil Erzan’ın Fatih Altaylı’ya yazdığı mektubu okurken aklımda hep bir isim vardı: Nuray Şengüller.

Florya’da yaşıyordu ve Erzan’ı 10 yıldır tanıyordu. Eczacılık yapan eşi hastalanmış ve yatalak olmuştu. Tüm birikimleri DenizBank’taydı. Eşinin tedavisi için sık sık para çekiyordu. İfadesine göre; 2022’nin Ocak ayında para çekmek için banka şubesine gittiğinde Erzan “Nuray Abla çok masrafın oluyor, paran hesabında eriyor. Gel paranı DenizBank’ın özel ve gizli fonuna yatıralım. Buraya sadece özel müşteriler giriyor” dedi. Şengüller, defalarca para verip bazen ödeme aldığı sürecin sonunda 400 bin dolarını kaybetti. Mektupta tefecilerin, futbolcuların, ünlü iş insanlarının, banka yöneticilerin adı çok sık geçiyordu ama Nuray Şengüller’in yaşadıkları ise konu olmadı.

Kaynak : Birgün

YORUMLAR YAZ