Sanal Bahis ve Kumar Çılgınlığı Korkunç Seviyelere Ulaştı

İnsanlık, ateşi buldu, yazıyı icat etti, uzaya çıktı, ama hâlâ bir kısmı bilgisayar başında rulet çevirerek hayatını mahvediyor. İşin trajikomik tarafı şu ki, sanal kumar eskiden casinoya gitme zahmetinden kurtarıyordu; şimdi insanlar yataktan kalkmadan bile rulet çevirip, bul karayı al parayı oynayıp parasını kaybedebiliyor.

“Erişilebilirlik” bu kadar tehlikeli olduğunda pek de nimet sayılmamalı

Dijital dünyanın hayatımıza getirdiği kolaylıklardan biri de sanal kumar ve bahis siteleri oldu. Artık bir kumarhaneye gitmeye gerek yok; bilgisayar veya telefon başında tek tuşla yüzlerce lira kaybetmek mümkün. Türkiye’de resmi olarak yasaklanmış olsa da milyonlarca vatandaş farklı yollarla bu sitelere erişiyor. VPN ve yabancı lisanslı platformlar, sanal kumarın en kolay yolu haline geldi.

Sanal kumar ve bahis, bireylerin ekonomik durumunu hızla bozabiliyor. Borçlanmalar, kredi kartı riskleri ve aile içi gerginlikler sıkça görülen sonuçlar arasında. Psikolojik olarak da bağımlılık ve kaybetme stresi, sosyal yaşamı olumsuz etkiliyor. Örneğin, Türkiye’de 2024 verilerine göre, 18-35 yaş arası gençlerin yaklaşık %30’u düzenli olarak internet üzerinden bahis oynuyor. Bu gençlerin bir kısmı, küçük miktarlarla başlayıp kısa sürede ciddi kayıplar yaşadıklarını belirtiyor.

Sanal bahis özellikle futbol ve basketbol gibi popüler spor dallarında yoğunlaşıyor. Türkiye’de Süper Lig maçlarına olan ilgi, bahis şirketlerinin reklamlarıyla birleşince gençler için adeta tuzak haline geliyor. Spor kulüplerinin de dolaylı olarak bu sektörden etkilendiği, hatta bazı kulüplerin bahis gelirlerini takip etmek zorunda kaldığı belirtiliyor.

Türkiye’nin Dünyadaki Konumu

Türkiye sanal kumar konusunda “resmî yasak, fiilî serbest” gibi garip bir konumda. Yasa dışı kabul ediliyor, siteler engelleniyor ama VPN, Telegram grupları ve illegal siteler üzerinden milyonlarca lira dönüyor. Devlet vergi kaybı yaşarken, insanlar kayıplarını gizliyor.

Dünyada ise durum çeşit çeşit:

• İngiltere, Malta, Estonya gibi ülkeler sanal kumarı lisanslayıp vergisini alıyor, ekonomisine katkı sağlıyor.
• ABD bazı eyaletlerde serbest, bazılarında hâlâ yasak; tipik Amerikan federal karmaşası.
• Çin gibi ülkeler sıkı yasak uyguluyor ama orada da yasa dışı bir yeraltı piyasası var.

Türkiye’nin farkı şu: Devlet “yasak” diyerek ahlaki bir duruş sergiliyor ama yasa dışı piyasayı tamamen kontrol edemiyor. Yani hem vatandaş para kaybediyor hem devlet vergi alamıyor. Kısacası, masadaki herkes zararda.

Sonuç olarak sanal kumar ve bahis, Türkiye’de ekonomik ve sosyal riskleri artıran ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor. Ne yazık ki yasaklar ve denetimler, vatandaşın dijital dünyada para kaybetmesini tamamen engelleyemiyor.