Konut kiralarındaki yüzde 25 zam tavanının kaldırılması ve Eylül ayı enflasyon verilerinin açıklanmasıyla birlikte, konut ve iş yerlerine uygulanacak kira artış oranı belirlendi.
Kira artış oranı yüzde 38,36 olarak kaydedildi. Türkiye İstatistik Kurumu, Eylül ayı enflasyon oranlarını açıkladı ve bu verilere göre normal koşullarda kira artışlarında baz alınan 12 aylık ortalama verisi netleşti. Böylece Ekim ayında kiralara uygulanabilecek tavan zam oranı da belirginleşmiş oldu. Ekim’de kiralara yapılacak zam oranı yüzde 38,36 olarak bildirildi.
Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, milliyet.com.tr’ye verdiği demeçte, “İstanbul’da son bir yıl içinde kiraların enflasyon oranının üzerinde, yaklaşık yüzde 40 artış gösterdiğini söyleyebiliriz. İstanbul’da ortalama bir kiralık dairenin fiyatı 35 bin TL seviyelerine ulaşırken, yeni yapılmış dairelerin fiyatı 45 bin TL’ye kadar çıkabilmektedir. Bu, kiralık konut ihtiyacının ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.” dedi.
Özelmacıklı, son dönemde altın fiyatlarındaki yükselişin, altın bozdurup konut alımını artırdığını ifade ederek, vatandaşların kalan tutarlarla kredi kullandığını belirtti. Konut satış fiyatlarının enflasyonun gerisinde kalırken, kiraların yüzde 40’ın üzerinde yükseldiği gözlemleniyor. Bu dönemde, barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla ev sahibi olmayı düşünen kredi kullanıcılarının sayısının arttığı tahmin ediliyor.
Gayrimenkul uzmanı, konut alımına yönelimin artmasının nedenleri arasında ikinci el fırsatlarının da bulunduğunu dile getirerek, geçen yılın aynı dönemine göre yılın Ocak-Ağustos dönemi arasında konut satışlarının yüzde 21.3 oranında arttığını kaydetti. Bu süreçte 978 bin 70 konut satış gerçekleşti ve ikinci eldeki satışların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 70 seviyelerine ulaştı. Bu gelişmeler, konut satışlarında yeni bir rekorun yolda olduğunu gösteriyor.
Konut piyasasında yaşanan canlanmanın birçok nedeni bulunuyor; düşen faiz oranları, KKM sisteminden çıkışlar, altın fiyatlarındaki artış, kiralarda azalan amortisman süreleri ve yükselen inşaat maliyetleri bu nedenler arasında sıralanabilir. Özellikle son çeyrekte faiz oranlarının daha da düşmesiyle daha yüksek bir artış bekleniyor.
Fiyat artışlarının konut sektöründe daha da ivmeleneceğini öngörmekteyiz. Mevcut fiyatların istenen seviyelerde olmadığı, enflasyona paralel bir artış gösterdiği görülüyor. Finansmanın kolaylaşması ve kredilerin ulaşılabilirliğinin artmasıyla birlikte konuta olan talebin artacağı düşünülüyor. İkinci el piyasasındaki dönüşümün son dönemlerine geldiğimizi düşünüyorum. 2026 itibarıyla konut fiyatlarında yukarı yönlü hareketlerin daha belirgin hale geleceğini öngörüyorum. Fiyat avantajının en iyi ihtimalle yıl sonuna kadar süreceği, sonrasında konut fiyatlarında yukarı yönlü ivmelenmenin artacağı bekleniyor.