• ALTIN (TL/GR)
    5.393,92
    % -0,18
  • AMERIKAN DOLARI
    41,9422
    % 0,57
  • € EURO
    48,7033
    % 0,79
  • £ POUND
    55,9677
    % 0,63
  • ¥ YUAN
    5,9363
    % 2,60
  • РУБ RUBLE
    0,5117
    % 0,27
  • BITCOIN/$
    116.875
    % 3,42
  • BIST 100
    10.720,36
    % -0,06

Devleti Aliyye’den Cumhuriyete Dış Borç Sorunu

Devleti Aliyye’den Cumhuriyete Dış Borç Sorunu

Hükümetlerin temel hedefi teorik olarak, ekonomik büyüme ve kalkınmayı sağlayarak yoksulluğu azaltmak ve vatandaşlarının refahını yükseltmektir. Bu hedefe ulaşmak için bir ülkenin iç ve dış kaynak biriktirmesi gereklidir. İç kaynak birikimini şimdilik bir kenara koyarsak, dış kaynak birikimi; ihracat, doğrudan yabancı yatırımlar ve yabancı yardım gibi ekonomik büyümeyi etkileyen dış kaynaklar vasıtasıyla gerçekleştirilir. Özellikle yüksek katma değerli ürün üretemeyen ve yüksek dış ticaret açığı veren ülkelerde dış borçlanma ile finansman ciddi sorunlar yaratmaktadır.

Aslında dış borçlanma bu coğrafya için yeni bir olay değildir. Tarihiminiz çeşitli dönemlerinde bu yola başvurulmuş ve hatta borçlanma/borçlanmanın yarattığı dolaylı etkiler sebebiyle ciddi ekonomik ve siyasi krizler de yaşanmıştır.

Devleti Aliyye’nin Dış Borçlanma Süreci

Devleti Aliyye yabanı devletlerden ilk borçlanmasını 1854 yılında gerçekleştirmiştir. Şimdi o sürece ve bu ihtiyacın neden kaynaklandığını ve sonuçlarına kısaca göz atalım;

Sanayi devrimini tam gaz gerçekleştiren İngiltere yeni pazar arayışındaydı, fakat Devleti Aliyye’nin uyguladığı ticari usuller ile İngiltere’nin istekleri taban tabana zıttı ve İngiltere bu sorunu çözmeliydi.

Tam da o dönemde Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın isyan etmesi ve devletin isyanı kendi imkanları ile bastırmakta zorlanması sebebiyle İngiltere devreye girdi ve isyan bastırıldı. Bu arada İngiltere’de uzun süredir beklediği fırsatı eline geçirdi.

image 24
Devleti Aliyye'den Cumhuriyete Dış Borç Sorunu 10

1838’de imzalanan Balta Limanı Anlaşması ile İngiliz sanayi malları karşısındaki gümrük duvarları yıkılmış, sonra da bunu diğer Avrupa ülkeleri izlemişti. Bu anlaşmalar sonucuna; tabii ki beklenen gerçekleşmiş fiyat rekabeti konusunda geride kalan yerli sanayi çökmüş, pazarlar Avrupalı ülkelerin eline geçmiş ve devletin ticari dengesi alt üst olmuştur.

Pazarını ve üretim gücü ile kısıtlı da olsa sanayisini kaybeen Devleti Aliyye’yi ikinci bir tehlike daha beklemektedir. İç pazarı ele geçirilen Devleti Aliyye’ye şimdi de borç verilmesi gerekiyordu, çünkü hem Avrupa’da sermaye çok fazlaydı hem de borç arkasından siyasi hakları getirecek bu da cağdaş sömürgecilik anlayışı için ilk adımlar olacaktır.

1850 yılında İngiliz elçisi Stratford Canning, Padişah Abdülmecid’e bir reform (!) tasarısı ve borçlanma planı sunarak bu fikrin en büyük savunucusu olmuştur. 1850-1851 yıllarında kamu çalışanlarının maaşlarının ödenmesinde sorunlar yaşanınca Sadrazam Reşid Paşa’nın da desteği ile Canning’in teklifi tekrardan masaya yatırıldı.

image 25
Devleti Aliyye'den Cumhuriyete Dış Borç Sorunu 11

1853’e gelindiğine Devleti Aliyye kutsal yerler meselesi sebebiyle Kudüs’te Ruslar ile savaşmak zorunda kalacak ve kendi çıkarlarını da düşünen İngiltere ile Fransa da Devleti Aliyye’ni yanında yer alacaktır. 1850’de ikna edilemeyen Devleti Aliyye 1954 yılında Kırım Savaşı esnasında mecburen ilk dış borçu almak zorunda kalır.

Devleti Aliyye’yi savaşa sokan iki ülkenin bankaları olan, Londra ve Paris merkezli Palmer ve Goldschimid adındaki iki bankadan borçlanma 3 milyon sterlin olarak gerçekleştirilir.

Borçlanma kadar borçun nereye harcandığı da çok önemlidir. Borçlanmada;

  • 700.000 sterlin komisyon, masraflar ve ilk takside karşılık alıkonılmış
  • 175.000 sterlin ile harp malzemesi alınmış
  • 8.000 sterlin ile Zeytinburnun’da kurulan demir fabrikasının makineleri alınmış,
  • 20 bin sterlin’e yalı satın alınmış
  • Kredinin kalan kısmı da Kırım Savaşında harcanmıştır

Harcama yapılan alanlardan da anlaşılacağı üzere borçlanmanın üretime yönelik yatırımlarda kullanılmaması sebebiyle para kısa zamanda tükenmiş ve bir yıl geçmeden 1855 yılında tekrar borçlanma ihtiyacı doğmuştur.

İkinci borçlanma 5 milyon sterlin ve 125 milyon Frank tutarındadır ve bu miktarın da hemen hemen hepsi Kırım Harbi için kullanılmıştır.

1858 yılına gelindiğinde; Kırım Harbi ve yerli pazarların Avrupalılar tarafından ele geçirilmesi sebebiyle bozulan ekonomiyi düzeltmek maksadıyla karşılıksız kağıt para (kaime) basılmış ve bu sebeple %30 civarında bir değer kaybı yaşanmıştır. Tabii ki bu sorunun çözümü için de yine İngiltere’ye başvurulmuş ve bu sefer de 5 milyon siterlinlik bir dış borçlanma yapılmıştır. Fakat bu sefer borçlanma için İngiltere bazı şartlar öne sürmüştür. Bunlar kısaca;

  • Yabancılara devlet taşınmazlarını satın almak ve kiralama hakkı verilmesi
  • Vakıfların kaldırılması
  • Devletin sahip olduüu orman, maden arazilerinin özelleştirilerek bir komisyon tarafından işletilmesi
  • Devleti Aliyye’nin maliyesinin çokuluslı bir komisyon tarafından denetlenmesi

Günümüzde de çok tanıdık gelen bu şartlar, o gün için verilecek dış borcun ana şartı olarak İngiltere tarafında Devleti Aliyye’ye dayatılmıştır.

Bu şartların kabul edilmemesi fakat acil de paraya ihtiyaç duyması sebebiyle Mires isimli bir Fransız bankerden borçlanma yapılarak yüksek faizli de olsa kaynak sağlanmış oldu.

I. Abdülmecid (1839-1861) döneminde toplam 16.540.700 lira borçlanma yapılmış fakat bu kaynak üretim yerine savaş ve kamu harcamalarında kullanılmıştı. Yani borç sarmalının büyüyerek devam etmesini engellemek adına adımlar atılmamıştı

Abdülaziz (861-1876) döneminde ise borçlanma hızlanarak devam etmiş, toplamda 97.708.820 liralık borç alınmıştır. Fakat harcama yerlerine baktığımızda sarmaldan çıkmak için çaba sarf edilmediği net olarak görülmektedir. Harcamalara baktığımızda;

  • %67 si eski borçların taksitleri, komisyon ve genel masraflar
  • %5 saray harcamaları
  • %2’si bahriyeye harcanmış
  • %14 demiryolu yapımı için sarf edilmiş
  • %12’si hazineye aktarılmıştır.

Bu tablodan da anlaşılacağı üzere borçlanmanın çoğu eski borçlar ve masraflar için kullanılırken hazineye girebilen oran gün geçtikçe azalmaktaydı. 1875’e gelindiğinde, yani borçlanmanın başlatıldığı zamandan 21 sene sonra, Devleti Aliyye bir bildiri yayınlayarak 5 yıl süre ile borç taksitlerinin ancak yarısını ödeyebileceğini ilan etti. Bu üstü kapalı da olsa bir iflas ilanıydı.

Bu arada balkanlarda çıkan isyanlar ve 93 Harbi (1877-18778) sebebiyle borçlar meselesi sürümcemede kalsa da II. Abdülhamid (1876-1909) dönemi ile birlikte, dış borçlar konusu yeniden devletin esas gündemi halini alır.

II.Abdülhamid borçlarınmebcut hali ile ödenmesinin mümkün olmadığını gündeme taşımış ve bu çerçevede yapılan görüşmeler neticesinde; 1881 yılında ünlü Muharrem Kararnamesi ile Düyun-u Umumiye Komisyonu kuruldu.

image 26
Devleti Aliyye'den Cumhuriyete Dış Borç Sorunu 12

İngiltere, Hollanda, Fransa, Almanya, İtalya, Avustuya-Macaristan ve Devleti Aliyye’den birer üye ile Galata bankerlerinden bir temsilciden oluşan komisyon Devleti Aliyye borçları ile Rus savaş tazminatlarının ödenmesi işini üslenmiştir.

Komisyonun kurulmasına karşılık olarak; Devleti Aliyye’in 252.801.855 lira olan dış borcu için %60’a yakın indirim uygulanmış ve 146.364.651 liralık bölümünün silinmesi ile nihai borç 106.437.234 lira olarak nihai hale getirilmiştir. Ve bu borç Lozan Konferansında da masaya yatırılmış ve Cumhuriyet döneminde de 1954 yılına kadar ödenerek, tasfiye edilmiştir.

Peki bu borç sarmalının sebebi nedir derseniz, kısaca Avrupa devletlerine verilen ticari imtiyazlar ile yerli sanayinin rekabet edememesi sebebiyle yok olmaya yüz tutması, alınan borçların katma değer yaratmak yerine gereksiz kamu harcamlarında ve savaş giderlerinde kullanılması, iş bilmez yönetim ve yanlış üretim ve maliye politikaları olarak özetlenebilir.

Hatta yöneticilerin liyakatten uzak hareketlerine örnek olarak bir vakayı da aktarmak isterim. Devleti Aliyye 1875’de dış borçlara ilişkin açıklamasını yapmadan önce; Sadrazam Nedim Paşa ile Adliye Nazırı Midhat Paşa’lar tahvillerin değerinin düşeceğini bildikleri için ellerindeki tüm tahvilleri satarak, büyük bi kazanç elde etmişlerdir.

image 27
Devleti Aliyye'den Cumhuriyete Dış Borç Sorunu 13

Mevcut Borç Durumu

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu veriler ışığında bakıldığında; son 25 yıl içine kamu iç ve dış borç stoğu artarken Gayrisafi yurtiçi hasıla’nın da artış göstermesi sebebiyle borç yükü ve faiz ödemesi artsa da, orandal olarak kamu borç stoğunun avrupa ortalmasının altında kalmaktadır

image 28
Devleti Aliyye'den Cumhuriyete Dış Borç Sorunu 14

image 29
Devleti Aliyye'den Cumhuriyete Dış Borç Sorunu 15

Tarihin tekerrürden ibaret olmasının ihtimali düşük olsa da, katma değerli üretim yerine kamu harcamaları için yapılan borçlanma ile borç stoğu artmaktadır. 1898-2025 arası için hazırlanmış olan her iki tablo da maalesef ki bunun ispatı niteliğindedir.

image 30
Devleti Aliyye'den Cumhuriyete Dış Borç Sorunu 16

Diğer taraftan bütçe gelirlerinin yarısından fazlasının DOLAYLI VERGİLER’den, giderlerinin neredeyse %19’unun faiz, giderlerinden %36’sının personel özlük haklarından oluştuğu dikkate alındığında bütçe dengesi ile ilgili prensipler ile ilgili ciddi bir sıkıntı olduğu görülmektedir. Bu dengenin sağlanabilmesi için de iç yada dış kaynaktan borçlanılması yolu izlenmektedir

image 31
Devleti Aliyye'den Cumhuriyete Dış Borç Sorunu 17

Sonuç Olarak

Sonuç olarak Devleti Aliyye’nin yaptığı hatalardan ders çıkartmak gerekirse;

  • Borçlanmanın büyük bir bölümünün yatırım için yapılmasının elzem olduğu,
  • Yerli üretimin (sanayi, gıda vb) rekabet şartlarının zedelenmesinin, ülkenin ekonomik dengesini bozacak bir sürecin ilk adımı olacağı,
  • Borçlanmanın karşılığında, siyasi yada ekonomik imtiyazları arkasından sürükleyebileceği,
  • İstenecek imtiyazların; orman ve madenler başta olmak üzere diğer doğal kaynakların sömürülmesini hedefleyeceği,
  • Liyakatsiz yöneticilerin, bu süreçten faydalanmak için nüfuslarını kullanabileceği

sürekli göz önünde bulundurulara, yüksek katma değerli üretimi hedefleyen bir vizyonla yola devam edilmesinin elzem olduğu asla unutulmamalıdır

YORUMLAR YAZ