Türkiye, dünya genelinde ticareti yapılan yaklaşık 90 madenin 70’ine sahiptir.

Antalya Belek Turizm Merkezi’nde düzenlenen 2. Avrasya Yer Bilimleri Kongresi (EGCE-2025), Ankara Üniversitesi ile ABD merkezli Arama Jeofizikçileri Birliği (Society of Exploration Geophysicists) işbirliğiyle devam etmektedir.

Kongreye katılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, Türkiye’nin birçok değerli madenin bulunduğu kıtalar arası geçiş noktası olduğunu ifade etti.

Kırşan, ülkede metalik madenlerden enerji ham maddelerine kadar çeşitlilik olduğunu vurgulayarak, “Dünyada ticareti yapılan yaklaşık 90 madenin 70’i Türkiye’de mevcut ve 60’ının ticareti yapılmakta. Bu nedenle coğrafyamız, zengin maden yataklarına sahip.” şeklinde konuştu. Ayrıca, Türkiye’nin maden potansiyelinin yıllık 6,5 milyar dolarlık bir ihracat sağladığını belirtti.

Kırşan, Türkiye’de altın, bakır, kurşun, çinko, krom ve kömür gibi önemli madenlerin bulunduğunu kaydetti.

“Petrol çağının sona erdiğini, mineral çağının başladığını” vurgulayan Kırşan, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkisiyle yeşil enerji geçişinde kritik madenlerin öneminin arttığını dile getirdi.

Sorumlu madencilik anlayışının benimsenmesi gerektiğini belirten Kırşan, sürdürülebilirliğin her sektörde olduğu gibi madencilikte de önemli olduğuna değinerek, “Yaşanabilir bir dünya ve temiz bir çevre için sürdürülebilirlik şart.” dedi. Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının artacağını; klasik araçların yerini elektrikli araçların alacağını ifade etti. Bu çerçevede maden ihtiyacının geçmişe göre katlanarak artacağını dile getirdi.

Kırşan, “Dünyada artık kritik madenlere talep artacak. Savunma sanayisinin, temiz teknolojilerin ve yüksek teknoloji ürünlerinin gelişimi için ciddi bir maden talebi doğacak.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Bunun yanı sıra, ticaret savaşlarının arka planında ham madde ve kritik minerallerin erişim sorunları olduğunu belirtti ve Türkiye’nin sahip olduğu maden kaynaklarını daha etkin kullanması gerektiğini vurguladı.

Kırşan, Türkiye’nin stratejik maden potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek için önemli görevler üstleneceklerini ifade etti.

Kırşan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Türkiye’deki maden potansiyelini değerlendirdiğini belirterek, kritik ve stratejik mineral listesi hazırlandığını ve yasal düzenlemelerde destek sağlandığını söyledi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde iklim değişikliği birimi kurulması gerektiğini ifade eden Kırşan, “Yeni dönem kodlarına uygun bir maden yasası belirlenmelidir.” dedi. Bu öncelikli bir konu çünkü Türkiye’nin yerli otomobillerinin üretimi için gerekli ham maddelere ve batarya ihtiyaçlarına, güneş panellerine ve rüzgar güllerine gereksinim duyulacağını belirtti.

Türkiye Madenciler Derneği Çevre Koordinatörü Dr. Caner Zanbak, 12 maddeden oluşan sorumlu madencilik protokolü hazırladıklarını ve bunu üyelerle paylaşmaya çalıştıklarını ifade etti.

Zanbak, standartlara uymayanların madencilik sektöründe yer almasının mümkün olmadığını belirterek, “Madenciliği sürdüreceğiz, ama çevreyi korumak zorundayız. Madenlerimizi gün yüzüne çıkarmak zorundayız; aksi halde satın almak zorunda kalırız.” şeklinde konuştu.