Challenger, Gray & Christmas isimli danışmanlık şirketi, ekim ayına dair işten çıkarmalarla ilgili raporunu yayımladı.
Raporun verilerine göre, ABD’de işverenler tarafından işten çıkarıldığını açıklayan kişi sayısı, ekim ayında geçtiğimiz yıla göre yüzde 175 artarak 153 bin 74’e yükseldi. Bu rakam, 2003 yılından bu yana kaydedilen en yüksek ekim ayı sayısı olarak öne çıkıyor.
Ocak ile ekim ayları arasındaki dönemde, ABD’li işverenler bir önceki yıl ile kıyaslandığında yüzde 65 artışla 1 milyon 99 bin 500 kişinin işten çıkarıldığını bildirdi.
Bu noktada, ekim itibarıyla yaşanan işten çıkarmalar, 2020 yılından bu yana en yüksek 10 aylık işten çıkarma rakamları arasında yer aldı.
Ayrıca, bu yıl içinde yapılan işten çıkarma sayısı, 2024 yılı için açıklananlar arasında yüzde 44’lük bir artış sergiledi.
PLANLANAN İŞE ALIM SAYISI DÜŞÜYOR
Ekim ayı itibarıyla, yılın ilk 10 ayında gerçekleştirilen işten çıkarmalar, teknoloji sektöründe yüzde 17 artışla 141 bin 159, perakende sektöründe yüzde 145 artışla 88 bin 664 ve medya sektöründe yüzde 26 artışla 16 bin 680 seviyesine ulaştı.
Bu yıl işten çıkarmaların temel nedeni, Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) bağlantılı olarak belirlenirken, piyasa koşulları ve ekonomik etmenler, iş gücü azaltımlarında ikinci önemli etken olarak öne çıktı.
Ekim sonu itibarıyla planlanan toplam işe alım sayısı geçen yıla göre yüzde 35 azalarak 488 bin 77 olarak kaydedildi ve bu, 2011 yılından bu yana görülen en düşük 10 aylık seviye oldu.
“YIKICI TEKNOLOJİ MANZARAYI DEĞİŞTİRİYOR”
Challenger, Gray & Christmas Kıdemli Başkan Yardımcısı Andy Challenger, işten çıkarmaların hızının ekim ayı ortalamasının oldukça üzerinde olduğunu belirtti. Ayrıca, bazı sektörlerin pandemi sonrası istihdam artışının ardından düzeltme sürecine girdiğini ifade ederek, yapay zeka uygulamalarının yaygınlaşmasının, tüketici ve kurumsal harcamaların azalmasının ve maliyetlerin artmasının, istihdam dondurma ve kemer sıkma kararlarını tetiklediğini vurguladı.
İşten çıkarılanların yeni istihdam fırsatı bulmakta zorlandığını aktaran Challenger, bu durumun iş gücü piyasasında daha fazla esneklik yaratabileceğine dikkat çekti.
Son olarak, Challenger, 2003 yılında olduğu gibi, yıkıcı teknolojinin iş dünyasında önemli değişimlere neden olduğunu ifade etti.



































































































