Güneşe en yakın gezegen olan Merkür’ün ismi, Mısır mitolojisindeki Thot, Yunan mitolojisindehi Hermes, Roma mitolojisindeki Merkün olarak isimlendirilen tanrıdan esinlenerek verilmiştir.
En çok bilinen ismi ile Hermes kim derseniz, tanrıların babası olarak tanımlanan Zeus’un oğludur ve tanrıların en kurnazı, hızlısı olarak tanınır.
Hermes, bir gün çayır çimen gezerken, Apollon’un koruması altındaki inekleri çalar, müziğin ve sanatın tanrısı olan Apollon da buna çok kızarak Hermes’i Zeus’a şikayet eder.
Mahkeme kurulur ve tam Hermes işlediği suçtan dolayı yargılanacakken, Hermes çocukluğundan itibaren ustalığı ile adının anıldığı liri çıkartıp çalmaya başlar ve Zeus ile Apollon lirin sesinden büyülenerek Hermesin yaptığı hırsızlığı unuturlar. Lirin sesinden büyülenen Zeus yapılanları unuttuğu gibi bir de Hermes’e kanatlı başlıkla, ayakkabı vererek onu ödüllendiriri ve tanrıların habercidi yapar onu.
Yani kısaca, Hermes “yavuz hırsız“, Apollon ile Zeus da “ev sahibidir” ve halk deyişi ile yavuz hırsız ev sahibini bastırmıştır
Borsada ve borsa amaçlı kullanılan sosyal medya hesaplarının yarattığı çirkeften kaynaklanan kirliliğin ortadan kalması için; Hermeslerin insanları büyülemek için çaldıkları büyülü müziğe, yani yalanlarına itibar etmemek gerekiyor.
Peki nasıl olacak bu derseniz çnce durum tespiti yapalım, sonrasında da çözüm önerileri için bir beyin fırtınası başlatabilirsem ne mutlu bana.
Had başlayalım durum tespitine; “herkes Hermeslerin yaptıklarını görüyor da ne yapıyor” derseniz, bu insanları üç başlık altında toparlayacağım;
- Görüp de görmezden gelmeyi seçenler: Bu grubu mitolojiden değil de Anadolu’nun bağrından bir söz ile tarif etmek gerekirse o söz; “Bana dokunmaya yılan bin yıl yaşası” olacaktır kesin.
- Gören ve sadece şikayet edenler: Bu grubu da Ankara’ya ilk geldiğimde öğrendiğim bir argo tabir ile tasvir edeyim. Dolmuşta şoför “S….lacak ağız g.te yakın gezer” demiştir. Bu insanlar hem boş boş konuşur şikayet eder, hem Hermeslerin de dibinden ayrılmaz, koşu bandında koşan adam gibi tepinir durur ama bir santim öteye gidemez.
- Gören ve Düzeltilmesi İçin Çaba Sarf Edenler: Bu insanlar Hermes’in lirinin sesine değil, yaptığı hırsızlığa odaklanırlar, mazaret değil maharet üretmek için çabalarlar. Ama ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranamazlar, hoş öyle bir dertleri de yoktur.
Maalesef ki ilk iki gurupta yer alan insanları Apollon olmaya ve Apollonlardan oluşan bir toplulukta yaşamaya mahkumdur.
Şimdi sorunun çözümüne gelelim, borsa yatırımcısının sistemin hangi alanında olursa olsun şikayetçi olduğu konuları ve çözüm önerilerini ortaya koyarak bir ortak akılın oluşturulması elzemdir. Fakat ilk iki gruptaki insanların sayısının çok olması, üzerlerindeki atalet ve son dönem muteber olan televole kültürü sebebiyle bu ortak aklın oluşturulmasının çok zor olduğunu düşünenlerdenim.
O zaman yapılacak şeyin; üçüncü gruptaki insanların sayısını artırmaya çalışmak ve hırsız Hermeslerin yaptıklarını örtmek için çaldıkları lirin onları büyülemesine engel olmak olduğunu düşünüyorum
Şimdi siz karar verin Apollon olmaya devam edip Hermeslerin sizi yalanları ile büyülemesine izin mi vereceksiniz yoksa, Hermeslerin karşısında durup yalancının yüzüne yalancı diye bağırmayı mı tercih edeceksiniz.
