Geçtiğimiz hafta yüzde 2’nin üzerinde yükselen endeks bugün 10 bin puana bir kez daha yaklaştı ve açılışta güne pozitif başlangıç yaparak 9980’e yükseldi. İşlem hacmi hala çok dar para girişi yok, Avrupa bölgesinden ve ABD’den gelen PMI verisinde yaşanan gerilemeler moralleri bozdu ve BİST100 Endeksi XBANK’ın yüzde birlik performansına rağmen kapanışta 9887 puana geriledi. İşlem hacmi 69 Milyar 466 Milyon düzeyinde kaldı.

Risk iştahı zayıf değil hatta yok desek yanlış olmaz, kısa vadede endekse ivme kazandıracak hikâye oluşuyor fakat fiyatlanmıyor. Bugün S&P Türkiye için Kasım ayında yeni bir not arttırımı olabilir açıklamasında bulundu artışın gerekçesi olarak da rezervlerde iyileşme ve daralan cari açık gösteriliyor, TCMB analitik bilançoya göre brüt rezervler geçen hafta 2,8 milyar dolar artarak 156,4 milyar dolara ulaştı. Swap hariç net rezervlerin ise geçen hafta 3,6 milyar dolar artarak 29,1 milyar dolara çıktığı hesaplandı.
Döviz rezervleri rekor seviyeye ulaşırken, rezerv biriktirme sürecinde piyasada oluşan likidite bolluğunu kontrol etmek için TCMB zorunlu karşılık oranlarında ayarlama yaptı. Oluşan likidite fazlasıyla geçtiğimiz hafta gecelik faizler %53’ten 47’ye gerilemişti.
Bu hamleyle Merkez Bankası, rezervlerini artırma politikasını sürdürürken, bollaşan TL’nin enflasyonist baskısını önlemeyi hedefliyor. Ekonomistler, TCMB’nin bu adımla kredileri sınırlayıp KKM’den TL’ye geçmeyenlere daha büyük cezalar getirdiğini belirtiyor.
Merkezin hamlesi piyasalarda TL’nin daralmasına neden olabilir ve bankalar üzerindeki baskıyı artırabilir. Öte yandan geçen hafta cuma günü BBDK krediye erişimi kolaylaştıracak bir adım attı. Kredi kartları ve bireysel kredilere uygulanan ek risk ağırlıklarını kaldırarak bankaların sermaye yeterliliği hesaplamalarına esneklik getirdi. Bu karar, bankalar üzerinde olumlu bir etki yaparken, önümüzdeki dönmelerde banka bilançolarına olumlu yansıyacaktır. Karar, TCMB’nin aynı dönemde aldığı sıkılaştırıcı önlemlerle çelişiyor mu sorusunu akla getiriyor.
Kasım ayında 250 baz puanla başlayacak faiz indirimi konusunda yabancı kurumlar hem fikir. Yapılacak faiz indirimi, piyasa faizini etkileyecek nitelikte bir hamle değil normalleşme adımı olarak görülüyor. 50 Puan politika faizi bileşik 64,5 oranına tekabül ediyor ancak piyasada mevduat faizleri 50’nin altında 46-47’lerde yoğunlaşıyor. Faiz indirimiyle bile politika faizi piyasa faizinin üzerinde kalıyor. Pratikte oransal bir katkı sağlanmasa da ekonominin canlanması için bu normalleşme adımı olarak önemli olacak. Deutsche Bank dolar TL tahminini 2024 yıl sonu için 37’den 36’ya indirdi fakat ne yerli ne de yabancı yatırımcılar iyi haberleri fiyatlamıyor. Analistler özellikle yabancının en büyük çekincesinin hisse senedi kazançlarına getirilecek verginin belirsizliği olduğu görüşünde.
Teknik açıdan baktığımızda Endeksin 9270 puan seviyesinden başlayan zayıf ama yükselen bir trendi vardı o trendi bugün 9950’nin altında kapatarak aşağı kırdı. Yarın da trend çizgisinin altında kapanış yaparsa trendin kırıldığına dair teyit almış olacağız.
İndikatörlerde zaten dönüş sinyali henüz çok zayıftı bugün 9950 altındaki kapanışla hem trend çizgisi hem de indikatörlerin görünümü bozuldu.
9850 puandan 5 günlük ortalama desteği geçiyor. Endeks gün içinde bu seviyeye yaklaşarak çok az üzerinde kapanış yaptı. 70 milyarın altına düşen işlem hacmiyle piyasadaki sıkışıklık aşılamıyor. Küçük yükselen trende geri dönemezsek sırayla 9780,9710 ilk destekler olacak ve tekrar şimdilik 9400’de bulunan 200 günlük ortalama gündeme gelecek.
Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) geçen hafta gerçekleştirdiği 50 baz puanlık faiz indirimi, ekonominin “yumuşak iniş” yapabileceği beklentisini artırarak yatırımcıların risk iştahını destekledi. Özellikle yıl sonuna kadar Fed’in daha fazla faiz indirimi yapacağı yönündeki beklentiler piyasaları hareketlendirdi. Ancak hem ABD hem de Euro Bölgesi’nden gelen PMI verilerinde hizmetler PMI’ı yükselirken, imalat PMI’larının gerilediğini görüyoruz. Hizmet enflasyonu için risk, imalat tarafında durgunluk endişesi yaratan veriye rağmen NYS Endekslerinde risk iştahı devam ediyor.
Fitch ekonomsti Brian Coulton bugün yayınladığı raporda Fed beklentilerini paylaştı.
Fed’in Kasım ve Aralık aylarında da 25’er baz puanlık indirim yapabileceğini belirten ekonomist, “2025’te de 4 kez 25’er baz puanlık indirim bekliyoruz.” yorumunu yaptı.
Küresel faiz indirim süreci ve artan jeopolitik riskler Altın fiyatlarını bugün de zirveye taşıdı. Yaklaşık %0,3 seviyesinde artan ons 2.631 dolara ulaşarak yeni bir rekor kırdı ve 2640 direncine yaklaştı. Altın ETF’ lerinde de ivme yukarı yönlü Bloomberg’de yayınlanan habere göre, 2024 yılının ikinci yarısının başından beri portföylerindeki altın oranı yükseliyor. Altında vadeli piyasalarda uzun kontratların sayısı artarken kısa pozisyonlar kapanıyor. ONS Altınla birlikte gram da 2900 TL’ye yaklaştı 2885 TL’den işlem görüyor.
FED, ECB, Kanada Merkez Bankasından sonra Çin Merkez Bankası Asya Piyasalarına destek oldu. Geçen hafta faiz indirimi yapmayan banka bugün 144 günlük ters repo faizini indirdi.
Bu hafta içeride Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’deki temasları takip edilecek yanı sıra içeride;
1. Kapasite Kullanım Oranı (Eylül) – 25 Eylül’de açıklanacak. Bu veri, Türkiye’nin sanayi sektöründe kullanılan kapasitenin ne kadarının aktif olarak işletildiğini gösterir.
2. İmalat Güveni (Eylül) – Aynı gün, 25 Eylül’de açıklanacak bu endeks, Türk imalat sektöründeki iş insanlarının ekonomik duruma dair güvenini ölçer.
Dışarıda takip edilecek veriler;
ABD:
1. CB Tüketici Güveni – 24 Eylül’de açıklanacak bu veri, Amerikalı tüketicilerin mevcut ve gelecekteki ekonomik koşullara dair algısını gösterir.
2. Q2 GSYİH Nihai Verisi – 26 Eylül’de açıklanacak. İkinci çeyreğe ait büyüme verisinin nihai gözden geçirilmiş hali piyasaların dikkatle takip ettiği bir veri olacak.
3. İlk İşsizlik Başvuruları – 26 Eylül’de yayımlanacak olan bu veri, ABD’de işsizlik sigortasına başvuran kişi sayısını gösterir ve iş gücü piyasasının durumuna dair önemli ipuçları sağlar.
4. Dayanıklı Mal Siparişleri – 27 Eylül’de, dayanıklı tüketim mallarına olan talebi gösteren bu veri açıklanacak, sanayi faaliyetlerine dair fikir verecektir.
Avrupa:
1. Almanya Ifo İş İklimi Endeksi – 25 Eylül’de açıklanacak. Almanya’daki işletmelerin ekonomik koşullara ilişkin beklentilerini ölçen önemli bir göstergedir.
2. Euro Bölgesi Tüketici Güveni – 25 Eylül’de açıklanacak. Tüketicilerin harcama ve ekonomik beklentilerine dair genel güven seviyesini ölçer.
3. Birleşik Krallık GSYİH Nihai Q2 Verisi – 27 Eylül’de yayımlanacak olan bu veri, İngiltere ekonomisinin ikinci çeyrekte nasıl performans gösterdiğini detaylandıracak.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) Para Politikası Toplantı Tutanakları – 26 Eylül’de yayımlanacak ve bankanın gelecekteki para politikası planlarına dair ipuçları verecek.
Sanayi Karları (Ağustos) – 27 Eylül’de açıklanacak. Çin’in büyük sanayi şirketlerinin kârlılık durumu hakkında bilgi verir ve üretim faaliyetlerinin gücünü ölçer.
Yorumlar kapalı.