Güven Söylemez’in öyküsü, Türkiye’nin ekonomik tarihine derin bir iz bırakmış olan 2001 ekonomik krizinin bireyler ve işletmeler üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. 1973 yılında Ankara’da ayakkabı tamircisi olan babasının yanında çırak olarak mesleğe adım atan Söylemez, yıllar içinde önce kalfa, ardından usta olmuş ve nihayetinde babasıyla birlikte büyük bir ayakkabı fabrikası kurmuştur. Bu fabrika, Türkiye’de bant sistemiyle üretim yapan ilk atölyelerden biri olarak dikkat çekmiştir .
Fabrikalaşma ve Büyüme Süreci
Söylemez, 1980 yılında babasıyla birlikte kurduğu fabrikada 130 kişiyi istihdam ederek sektörde önemli bir oyuncu haline gelmiştir. Ayakkabı üretiminde Türkiye’deki birçok firma için fason üretim yaparak kısa sürede büyük bir başarı yakalamıştır. Ancak, 1999 ile 2001 yılları arasında Türkiye’de yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve özellikle 2001 ekonomik krizi, Söylemez’in fabrikasını derinden etkilemiştir. Bu kriz, birçok küçük ve orta ölçekli işletmenin iflas etmesine neden olmuş, Söylemez de bunlardan biri olmuştur .
2001 Ekonomik Krizi ve İflas
2001 yılında Türkiye’nin yaşadığı ağır ekonomik kriz, özellikle üretim sektörünü ciddi anlamda sarstı. Fabrikasıyla büyük bir darbe alan Söylemez, bu dönemde yaşadığı zorlukları şöyle ifade ediyor: “1999 yılından 2001 yılına kadar birçok zorlukla karşılaştık. Ekonomik kriz bizim gibi birçok küçük ve orta ölçekli işletmeyi yok etti. Birçok arkadaşım iflas etti, fabrikalarını kapattı. O yıllar bizim için çok zor geçti” . Bu kriz, sadece işletmelerin kapanmasına neden olmadı, aynı zamanda binlerce çalışanın işsiz kalmasına yol açtı. Söylemez’in fabrikası da tüm mal varlığını kaybederek kapandı .
Hayata Yeniden Tutunma
Tüm bu zorluklara rağmen Güven Söylemez, ayakkabı üretimine ve tamiratına olan tutkusunu kaybetmedi. Uzun yıllar boyunca Kayseri’de çalıştıktan sonra 2019 yılında Nevşehir’de 5 metrekarelik küçük bir ayakkabı atölyesi açtı. Bu küçük dükkanda hem ayakkabı imalatı hem de tamirat yaparak hayatını sürdürüyor. Söylemez, bu süreci anlatırken hayata olan inancını hiç kaybetmediğini vurguluyor: “Gerçek değerler para ile ölçülemez. Yaşamın farklı aşamaları olabilir, ama hayata olan inancını kaybetmemek çok önemlidir” diyerek, yaşadığı sıkıntılara rağmen asla pes etmediğini ifade ediyor .
Geleceğe Bakış
Güven Söylemez, sektördeki en büyük sorunlardan birinin kalifiye eleman eksikliği olduğunu belirtiyor. 1997 yılında son çırağını yetiştirdiğini söyleyen Söylemez, ayakkabı tamir ve imalatı konusunda yetişen insan sayısının giderek azaldığını dile getiriyor. Gençlerin bu zanaata ilgi göstermediğinden ve sektörün makineleşmeye doğru kaydığından yakınan Söylemez, kalifiye iş gücünün artmasının sektörü yeniden canlandırabileceğine inanıyor .
Krizi Fırsata Çevirme
Söylemez’in hikayesi, ekonomik krizlerin bireyler üzerinde nasıl yıkıcı etkiler yaratabileceğini gösterirken, aynı zamanda umudun ve azmin ne kadar önemli olduğunu da gözler önüne seriyor. Fabrikasını kaybetmiş olmasına rağmen, hayata yeniden tutunmayı başaran Söylemez, küçük bir dükkanda bile olsa sevdiği işi yapmaya devam ediyor. Onun bu kararlılığı ve zorluklara karşı direnci, pek çok kişiye ilham verici bir örnek teşkil ediyor.
Güven Söylemez’in hikayesi, yalnızca kişisel bir başarısızlık ve yeniden doğuş hikayesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik krizler karşısında nasıl ayakta kalabileceğinin de bir göstergesi. Onun yaşadıkları, kriz dönemlerinde girişimcilerin ve küçük işletme sahiplerinin yaşadığı zorlukların bir özetini sunuyor.
Yorumlar kapalı.