
Kamuda çalışan yaklaşık 600 bin işçi için gerçekleştirilen Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreci, hükümetin önerdiği zam teklifiyle birlikte yeni bir boyut kazandı. ANKA’dan Zülfikar Doğan’ın haberine göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratlarının hazırladığı öneri, işçilerin beklentilerinin oldukça altında yer alıyor.
Türk-İş ve Hak-İş’in, yüzde 50 zam, refah payı, sosyal hakların artırılması ve gelir vergisi düzenlemesi gibi kapsamlı taleplerine karşı, Mehmet Şimşek’in belirlediği zam limitleri 2025 için maksimum yüzde 30, Cumhurbaşkanı onayı ile ise en fazla yüzde 35 olarak öngörülüyor.
ENFLASYON HEDEFLERİNE GÖRE ZAM PLANLAMASI
Ekonomi yönetimi, iki yıllık TİS süreci boyunca ücret ve hak artışlarının “dezenflasyon süreci ve ekonomik denge” çerçevesinde olmasını hedefliyor. Kulislerde yer alan bilgilere göre, hükümetin teklifinde 2026 yılı için yalnızca yüzde 12’lik hedef enflasyon oranında bir artış öngörülüyor.
Bu durum, işçi konfederasyonlarının talepleri ile hükümetin önerileri arasında önemli bir uçurum oluşturuyor. Türk-İş ve Hak-İş’in hazırladığı çerçeve anlaşmasında 2025 yılı için ilk 6 ayda yüzde 50, ikinci 6 ayda yüzde 25; 2026 yılı için her iki dönemde yüzde 25 zam talep edilmişti. Ayrıca, her dönemde yüzde 10 refah payı eklenmesi istenmişti.
SOSYAL HAKLAR VE VERGİ DÜZENLEMELERİNE RED
İşçilerin sosyal haklar, vergi adaleti ve çalışma saatleri gibi temel talepleri iktidar tarafından dikkate alınmıyor. Gelir vergisi diliminin sabitlenmesi, kıdem tazminatında 35 günlük ödeme, haftalık 40 saatlik çalışma süresi ve fazla mesai ücretine yüzde 100 zam talebi gibi konuların karşılık bulması beklenmiyor.
Ekonomi yönetimi ayrıca zamların yıllık tek seferde yapılması ve bu oranların yalnızca hedef enflasyona dayandırılması gibi bir model üzerinde de tartışıyor. Bu yaklaşım, IMF’nin Türkiye’ye yönelik önerileriyle benzerlik gösteriyor ve bu yıl asgari ücrete de uygulanmıştı.
İŞÇİ SENDİKALARINDAN GREV TEHDİDİ
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, mayıs sonuna kadar hükümetten bir adım beklediklerini belirtti ve aksi durumda grev de dahil olmak üzere her türlü mücadelenin sergileneceğini ifade etti.
İşçilerin mevcut maaşlarla geçinemediğini dile getiren Atalay, taleplerin karşılanmaması durumunda milyonlarca insanın iki yıl daha sefalet içinde yaşamaya mahkum olacağını belirtti.
GREVE YASAK GETİRİLEBİLİR
Pazarlıkların tıkanması durumunda grev süreci başlatılabilir. Ancak kamu iş kolundaki grevlerin, “genel sağlık ve milli güvenlik” gerekçesiyle Cumhurbaşkanı kararı ile 60 gün süreyle ertelenmesi söz konusu olabilir. Erteleme süresinde bir anlaşma sağlanamazsa, TİS kararı iktidara yakın üyelerden oluşan Yüksek Hakem Kurulu’na bırakılacak.
EKONOMİ YÖNETİMİNİN SIKI POLİTİKASI
600 bin kamu işçisini ilgilendiren TİS sürecinde hükümetin sunmayı planladığı teklif, işçilerin beklentilerinin ve taleplerinin oldukça gerisinde kalıyor. Ücretlerdeki ciddi erozyona rağmen “sıkı para politikası” vurgusu yapan ekonomi yönetimi ile sendikalar arasındaki gerilim giderek artıyor. Bayram sonrası başlayacak resmi müzakereler, şiddetli pazarlıklara ve olası grev süreçlerine sahne olabilir.
