• ALTIN (TL/GR)
    4.286,41
    % 0,05
  • AMERIKAN DOLARI
    39,4496
    % 0,21
  • € EURO
    45,6011
    % 0,04
  • £ POUND
    53,3377
    % -0,21
  • ¥ YUAN
    5,4967
    % 0,23
  • РУБ RUBLE
    0,5026
    % 0,34
  • BITCOIN/$
    105.449
    % -2,96
  • BIST 100
    9.339,59
    % -0,11

Gelişen ülkelere yapılan yatırımlar 18 yılın en düşük seviyesine ulaştı.

Gelişen ülkelere yapılan yatırımlar 18 yılın en düşük seviyesine ulaştı.

Dünya Bankası’nın son raporuna göre, 2023 yılında gelişen ekonomilere yapılan uluslararası doğrudan yatırım miktarı belirgin bir düşüş göstererek 435 milyar dolara geriledi. Bu seviye, 2005 yılından bu yana en düşük rakam olarak kayıtlara geçti.

Küresel Yatırım Eğilimleri: Dikkate Değer Bir Yavaşlama

Dünya Bankası tarafından yapılan açıklamada, gelişmekte olan ülkelere yönelen doğrudan yatırımların, bu ülkelerde ekonomik büyümenin teşvik edilmesi ve yaşam standartlarının iyileştirilmesinde önemli bir rol oynadığı ifade edildi. Ancak güncel verilere göre, bu ülkelere 2023 yılı itibarıyla yalnızca 435 milyar dolarlık yatırım girişi gerçekleşmiştir. Bu durumu, gelişmiş ekonomilere yönelen yatırım akışlarının da belirgin bir şekilde yavaşladığı küresel bir eğilimle ilişkilendirilmiştir.

Yüksek gelirli ülkelerden gelen yatırım akışları da ciddi bir gerileme göstermiştir. 2023 yılı itibarıyla bu ülkelere yapılan doğrudan yabancı yatırımların toplamda 336 milyar dolara gerilediği belirtilmiştir. Bu rakam, 1996’dan bu yana kayıtlı en düşük seviye olmuştur. Aynı zamanda, gelişmekte olan ekonomilere yönelik yabancı yatırım girişlerinin bu ülkelerin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın sadece yüzde 2,3’üne karşılık geldiği ve bu oranın 2008 yılındaki zirvenin yarısı kadar olduğu bilgisi verilmiştir.

Sınırlı Yatırım Anlaşmaları ve Daralan Yatırım Coğrafyası

Uluslararası doğrudan yatırım akışlarını artıran faktörlerin başında gelen yatırım anlaşmalarının, taraf ülkeler arasında bu yatırımları yüzde 40 oranında artırma potansiyeli olduğu belirtilmiştir. Ancak 2010 ile 2024 yılları arasında yalnızca 380 yeni yatırım anlaşmasının yürürlüğe girdiği ve bunun da 1990’lı yıllardaki seviyelerin üçte biri kadar olduğu vurgulanmıştır.

Ticaret anlaşmaları açısından da önemli bir azalma gözlemlenmiştir. Son on yılda imzalanan yeni ticaret anlaşmalarının sayısında yarı yarıya bir düşüş yaşanmıştır. 2010’larda yıllık ortalama 11 olan yeni anlaşma sayısı, 2020’lerde yılda 6’ya gerilemiştir. Açıklamada, uluslararası doğrudan yatırımların uygun koşullar altında güçlü bir ekonomik büyüme kaynağı olabileceği ifade edilmiştir; ancak mevcut yatırımların büyük ölçüde en büyük ekonomilerde toplandığı belirtilmiştir.

2023 itibarıyla gelişmekte olan ülkelere yönelen uluslararası doğrudan yatırımların yaklaşık üçte ikisinin yalnızca 10 ülkeye yöneldiği aktarılmıştır. Bu bağlamda, Çin’in toplam yatırımların neredeyse üçte birini aldığı, Brezilya’nın yüzde 10’unu, Hindistan’ın ise yüzde 6’sını çektiği belirtildi. Buna karşın, en fakir 26 ülke toplam yabancı yatırımların sadece yüzde 2’sini alabilmiştir. Ayrıca, son on yılda gelişmekte olan ekonomilere gelen yabancı yatırımların yaklaşık yüzde 90’ının gelişmiş ekonomiler tarafından sağlandığı ifade edilmiştir.

Politikaların Yeniden Gözden Geçirilmesi ve Küresel İşbirliği Gereksinimi

Dünya Bankası’nın açıklamasında, küresel kalkınma hedeflerine ulaşılabilmesi için önemli politika adımlarının gerekliliği vurgulanmıştır. Yatırım kısıtlamalarının gevşetilmesinin önemi belirtilerek, gelişmekte olan ekonomiler açısından ana politika önceliklerinin yabancı yatırımları çekme çabalarının artırılması, bu yatırımlardan elde edilecek ekonomik faydaların artırılması ve sınır ötesi yatırımlar için küresel işbirliğinin ilerletilmesi olduğu ifade edilmiştir.

Dünya Bankası Başekonomisti ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Indermit Gill, mevcut koşulların kamu politikalarının etkisiyle şekillendiğini belirtmiştir. Gill, “Uluslararası doğrudan yatırımlar dip seviyelere inerken, kamu borçları rekor seviyelere ulaştı. Hükümetler, yatırımı ve ticareti teşvik etmek yerine engeller koyuyorlardı. Bu alışkanlıklardan vazgeçmeleri gerekiyor.” değerlendirmesinde bulunmuştur.

Ayrıca, Dünya Bankası Başekonomist Yardımcısı Ayhan Köse, gelişmekte olan ekonomilere yönelik yabancı yatırımlardaki belirgin düşüşün endişe verici bir durum olduğunu belirtmiştir. Köse, “Bu yavaşlamayı tersine çevirmek, sadece ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda istihdamı artırmak, sürdürülebilir büyümeyi desteklemek ve kalkınma hedeflerine ulaşmak için gereklidir. Bu durum, hem iç reformlarda cesur adımlar atmayı hem de sınır ötesi yatırımları yeniden canlandırmak için kararlı bir küresel işbirliği gerektirmektedir.” ifadesini kullanmıştır.

YORUMLAR YAZ