Almanya, Türkiye’yi yine kıskanacak: Kiralardaki artış oranını kontrol altına aldılar!

Alman Meclisi, kira kontrolü uygulamasının süresinin uzatılmasına onay vererek, yasa kapsamındaki konutlarda yaşayan kiracıların aşırı kira artışlarına karşı korunmasına en az 5 yıl daha devam edilmesini sağladı.

2025 yılının sonuna kadar geçerliliği sürmesi planlanan Kira Kontrolü Yasası, özellikle büyük şehirlerdeki konut piyasasının sıkışıklığı göz önünde bulundurularak oluşturulmuştur. Bu yasa, milyonlarca kiracıyı aşırı zamların etkilerinden koruyarak konut piyasasında daha fazla istikrar sağlamak amacı gütmektedir.

Kira kontrolünün uzatılmasına destek veren partiler arasında Hristiyan Birlik (CDU/CSU), Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve muhalefetteki Yeşiller yer alırken, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Parti (AfD) karşı oy kullanmış, Sol Parti ise çekimser kalmıştır.

2015 yılında yürürlüğe giren Kira Kontrolü Yasası, belirli bölgelerde, yeni kiracıya sunulan dairenin reddedilebileceği miktarı, o bölgedeki benzer konutların ortalama piyasa değerinin yüzde 10’undan daha fazla artırılmasına müsaade etmeyecek şekilde düzenlemektedir.

Bazı uzmanlar, kira kontrolünün inşaat sektöründe yatırım yapmayı daha az cazip hale getirdiğini belirtip eleştirirken, Alman gayrimenkul piyasasında yaklaşık 700 bin yeni konuta ihtiyaç duyulmakta. Giderek artan inşaat maliyetleri, yüksek kredi faiz oranları ve mülteci akını, konut açığının 20 yılın en yüksek seviyesine ulaşmasında etkili olmuştur.

Uzmanlar, birçok inşaat projesinin artan maliyetler ve faiz oranlarındaki keskin yükselmeler nedeniyle olumsuz etkilendiğini vurgulamaktadır. İnşaat maliyetlerindeki artış ve yükselen faiz oranları, konut açığını derinleştirirken, ülkeye yönelen mülteci akını da talebin artmasında rol oynuyor.

Başkent Berlin, kiralarda en fazla artış görülen bölge olup, buradaki nüfusun büyük çoğunluğu kirada oturmaktadır. 2010’dan bu yana Berlin’deki kiralarda yüzde 110’dan fazla bir artış yaşanmış ve yeni daireler için metre kare başına en az 25 avro talep edilmektedir.

Bununla birlikte, yüksek enerji maliyetleri ve kira artışları nedeniyle Almanya’daki büyük şehirlerde yaşayan ailelerin konut ve ısınma için yaptıkları harcamalar, gelirlerinin yüzde 50’sini aşmaktadır. Bu durum, zengin ile fakir arasındaki uçurumun konut pazarındaki etkisini daha da görünür hale getirmektedir.