• ALTIN (TL/GR)
    4.284,49
    % 0,25
  • AMERIKAN DOLARI
    40,0123
    % 0,21
  • € EURO
    47,0490
    % 0,33
  • £ POUND
    54,5154
    % 0,11
  • ¥ YUAN
    5,5625
    % 0,09
  • РУБ RUBLE
    0,5068
    % 0,02
  • BITCOIN/$
    108.613
    % 0,87
  • BIST 100
    10.275,75
    % 0,46

Yeni Devlet Hazırlığı; Belucistan

Yeni Devlet Hazırlığı; Belucistan

Dünya tarihini, jeopolitik ve jeoekonomik bakış açısı ile kısaca;

  • II. Dünya Savaşı öncesi
  • II.Dünya Savaşı ile SSCB’nin yıkılışı (Çift Kutuplu Dünya Düzeni)
  • SSBC’nın yıkılışı ile Çin ekonomisi etrafında İran ve rusya’nın birleşmesi (Çok Kutuplu Dünya Düzeni)

olarak üç parçaya ayırırsak,büyük bir köy halini alan ve golaballeşen yeni dünyada son dönemin denge arayışının, mevcut düzeni ciddi anlamda bozduğunu söylemek yanlış olmaz.

Bir tarafta üretimde rekabet koşulları dikkate alındığında zayıflayan ve bu zayıflama paraleline ciddi ekonomik sorunlar yaşamaya aday ABD ve AB, diğer tarafta ise yaşadığı kabul değişimi sebebiyle kendi içerisinde sorunlar yaşayan Çin-Rusya-İran. Bir de bu gruba BRİCS’de yer almasına karşın, hala safını net olarak belirleyememiş, fakat hızla büyümesi sebebiyle göze batan Hindistan’ı da eklemek lazım.

ABD’nin bu üç kafadarları dağıtma ve inisiyatifi tekrar ele alma girişimi ne zaman başladı derseniz; ben bunun tohumlarının oğul Bush’un 43. ABD Başkanlığı (2001-2009) döneminde atıldığını düşünenlerdenim. Bu politikanın mimarları arasında Brezinsky, Huntington, Fukuyama gibi düşünürlerin yanında, esas rolü oğul Bush’un 2001’den 2005’e kadar Ulusal Güvenlik Danışmanlığını, 2005-2009 arasında da Dışişleri Bakanlığını yapan Condoleezza Rice oynadı ve 2003 yılında yazdığı yazı ile hedefi ortaya koydu.  

image 4
Yeni Devlet Hazırlığı; Belucistan 8

Bu plan çerçevesinde 2005’deki Ukrayna’daki Turuncu Devrim ile yakılan ateş sonrasında Ukrayna-Rusya savaşına kadar uzayacak bir patika yaratmış, arkasından gelen Arap Baharı ile de Ortadoğu’da değişimin fitili ateşlenmişti.

Arkasından da 7 Ekim saldırısı ile başlayan süreçte sıra İran’a geldi ve önce vasalları arkasından da Molla Rejiminini ortadan kaldırılmasına yönelik adımlar birbirinin peşi sıra hızla atıldı

Daha önce yazmış olduğum aşağıdaki yazıda, Rice’ın planında Bell’in hatalarını ortadan kaldıracak şekilde; sınırların din, mezhep ve kültürel farklılıkları ortadan kaldıracak şekilde çizilmesine yönelik adımlar atılmayı hedeflendiğini belirtmiştim.

Konu çok kapsamılı ve uzun olduğu için bu konunu ufak bir pencere açıp, o pencereden konunun küçük bir parçasına yoğunlaşmak istiyorum. İlk başta ne demiştik; “ABD üç kafadarı zayıflatmayı hedeflemektedir” O zaman konuya bugün İran penceresinden bakalım…

İran Bell’in yapmış olduğu hataya düşmeyerek, geçmişten gelen eski devlet geleneğinin yarattığı tecrübe ve bilgi birikimi çerçevesinde; ilçelerin politik, sosyal, kültürel, ekonomik ve doğal durumlara göre birleşmelerinden meydana gelen eyaletlerden (Ostan) meydana gelmiştir.

image 6
Yeni Devlet Hazırlığı; Belucistan 9

Bu husus merkezi otoritenin güçlenmesini sağlarken, diğer taraftan da merkezi otoriteden uzak ve özellikle sunni Belucilerı mevcut satranç tahtasında önemli bir piyon haline getirmiştir.

Afganistan, Pakistan ve İran coğrafyasında yer alan Beluciler, üç ülkede mevcut olmaktan öteye Çin’in çok yatırım yaptığı ve önem verdiği, yönetiminin China Overseas Port Holding Company’de olduğu Gvadar limanını da içine alan bir coğrafyaya hakimdir.

image 8
Yeni Devlet Hazırlığı; Belucistan 10

Hali hazırda Belucistan olarak adlandırılan bu coğrafya, siyasi olarak Doğu ve Batı Belucistan olarak günümüzde ikiye ayrılmıştır. Doğu Belucistan toprakları Pakistan sınırları içinde kalırken Batı Belucistan, İran’ın Sistan ve Belucistan eyaleti sınırları içinde yer almaktadır

Peki Belucistan’ın önemi nedir derseniz, kısaca bir ikisini saymak gerekirse;

  • Arap yarımadasından çıkan petrol ve doğalgaz yani dünya üretiminin %40’ının geçtiği Hürmüz Boğazı’na hakim bir konumu vardır.
  • Dünya enerji lojistiğinde önemli bir yer alan Orta Asya petrol ve doğalgaz yataklarına yakınlığına ilave olarak dünya üretimini büyük bir bölümünün yapıldığı Çin, Hintistan’a yakınlığı ve Arap Denizi ve Hint Okyanusuna çıkış kolaylığının getirdiği stratejik avantaj.
  • Hali hazırda Pakistan sınırlarında bulunan Ormara, Pasni ve Gwadar limanını içine alması
  • Pakistan’ın nükleer faaliyetlerinin yürütüldüğü Chagai bölgesini içine alması
  • Dünyanın en büyük uyuşturucu üretim merkezlerinden olan Helmand, Kandahar ve Zabul’a komşu ve Afganistan-Pakistan hattında uyuşturucu trafiğinin yürütüldüğü Chaman bölgesini içermesi
  •  Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan Doğalgaz Boru Hattı (TAPI) projesi ile İran-Pakistan-Hindistan (İPİ) projesinin kontrol altına alınması

gibi hususları belirtsem sanırım yeterli olacaktır.

Bu hususlardan Gvadar limanı ve İPİ/TAPI Projeleri hem jeopolitik, hem de jeoekonomik dengelerin el değiştirmesi açısından çok önemli üç husustur.

Hindistan ve Pakistan arasındaki sorunlar sebebiyle işletilmesinde sıkıntı yaşana İPİ Projesinin hattına bakıldığında tam olarak Belucistan topraklarından geçtiği görülmektedir.

image 10
Yeni Devlet Hazırlığı; Belucistan 11

Özellikle TAPI projesi ise Afganistan için kurulan İSAF (Uluslararası Güvenlik Yardım Gücünün)’ın kuruluşundan, tasfiyesine kadar geçen süreçte ABD kontrolündeyken, dünyanın en çok uyuşturucu üreten bölgesi olma ününe sahip Kandahar’dan sonra Belucistan sınırlarına girmektedir.

image 9
Yeni Devlet Hazırlığı; Belucistan 12

Gwadar limanı ise; Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 2013 yılında Çin’i Afrika, Avrupa ve daha ötesindeki coğrafyalara bağlamak için planlanan Kuşak-Yol Projesi’nin merkezinde yer alan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun (CPEC) önemli parçalarından biridir. 

Çin’in Gwadar Limanı’na ilgisinin sebebi tabii ki ticari kaygılarla sınırlı değildir. Aksine liman, Çin’in iç ve dış güvenlik politikaları kapsamında önem arz etmektedir. Buna ek olarak liman, Hürmüz Boğazı’nın girişinde, Umman Denizi’nin kıyısında ve Basra Körfezi’nin yakınında yer almaktadır. Aynı zamanda dünyanın en büyük üçüncü limanı olması hasebiyle stratejik bir nokta niteliğindedir.

image 11
Yeni Devlet Hazırlığı; Belucistan 13

Kısaca Belucistanın sosyokultürel yapısı ve tarihinden bahsetmek gerekirse;

İslam ile tanışmadan önce Zerdüşt olan Bellucilerin çok büyük bir kısmı mezhepsel olarak Sünni Hanefidir ve din halkının günlük hayatında önemli bir yeri olduğu gibi toplumun genel durumu üzerinde de oldukça etkisi bulunmaktadır. İran sınırlarında kalan Batı Belucistan’da, büyük çoğunluğu Şii mezhebinden olan halk, Farsi kültüre karşı dini öğeleri ve aidiyeti geçmişten günümüze bir motivasyon ve toplanma aracı olarak kullanagelmiştir

Belluc halkı ilk olarak; I. Dünya Savaşı sonrası İngilizlere ve Rıza Şah’a karşı Amir Dost Muhammed Han liderliği bir araya gelmiş, sonrasında İran devletine karşı isyanlar 1935 yılına dek devam etmiş fakat sonuçta Batı Belucistan İran’la birleştirilmiştir. Bu arada çok kısa bağımsızlık yaşayan Doğu Belucistan ise 1948 yılında Pakistan’a katılmıştır.

Doğrudan İran yönetimine geçmiş olan Belucistan, bu tarihten sonra zorla Farsileşme politikasına maruz kalmış, Belluc şehir ve yerleşim isimleri Fars isimleri ile değiştirilmiş, halkın daha rahat yönetilebilmesine yönelik olarak Belucistan, önce Kerman sonra ise Sistan eyaletiyle birleştirilmiştir.

Sonrasında Beluc tarihi devlet eli ile sansüre uğramış, dilleri ise yasaklanmıştır. Kültürel ve siyasi oluşumlar yasaklanmış, isyancılar ağır cezalara tabi tutulmuş ve bölge, kalkınma projelerinden hariç tutulmuştur. Zorla iskan politikaları, millileştirilen meralar, sınır hareketlerinin yasaklanması, çoğunlukla askeri
müdahalelerin oluştuğu bir dönemi getirmiştir.

Fakat bölgede eğitim sisteminin gelişmesi neticesinde feodal yapıda gerilemeler yaşanmış, 1930 sonrası Hindistan’ın da etksi ile milli gruplar oluşmaya başlamış ve 1960’lı yıllarda Sovyetler Birliğinin de desteği ile yeraltında Belucistan Kurtuluş Cephesi( BLF) adında milliyetçi bir örgüt kurulmuştur.

Belucistan’ında Sünni topluluğu, 1979 yılındaki devrime katılmamış olsalar da sonrasında kısa süreli de olsa Belucistan Kurtuluş Cephesi(BLF)’ne ilave olarak sol merkezli etnik Müslüman Birlik Partisi gibi partilerin kurulabilmesi ve özgür bir Beluc basınının oluşturulması gibi bazı umut verici gelişmeler yaşanmış, tarihte ilk kez bir Belluc vali atanmış, fakat 6 ay sonra Tahran’ın tekrar kontrolünü arttırmak istemesi ile başta vali değiştirilerek, eski düzene geri dönülmüştür.

İran’da devrim sonrası kabul edilen anayasanın onikinci maddesine göre devletin mezhebi 12 imam Şii’liği olmuş, bu mezhepden olmayanlar İran yönetiminde yer alamayacağı kurala bağlanmıştır. Buna ilave olarak devlet başkanının İran kökeninden ve İran milliyetinden olması, devletin temel ilke ve resmi dininden olmasını zorunlu ile birlikte sunni Belucil’lerin yönetimeki hakkı yok sayılmıştır.

Hali hazırda günümüzde Belucistan, İran’ın en geri kalmış bölgesi olmaya devam etmektedir. Zorlu iklim şartları, sarp coğrafi yapısı, kıt geçim kaynaklarının varlığına ilave olark devlet desteğinin de kısıtlı olması bölge halkının hıoşnutsuzluğundaki ana etkenlerin başında gelmektedir.

Pakistan tarafında dini konularda aynı sorunlar yaşanmasa da bütçeden yeterki kaynağın alınamaması ve yeterli yatırımın yapılmaması gibi konularda Beluciler hoşnutsuzluğunu dile getirmektedir.

Kısaca tarihini ve yaşam şartlarını anlattığım Belucistandaki sorun sahaları ile ABD’nin planlarının örtüştüğü göz önüne alındığında;

  • Jeopolitik ve jeoekonomik avantajları olan bir çoğrafyanın İran ve Çin etkisinden kurtarmak
  • Uyuşturucu trafiğini kontrol altında tutmak
  • Tarafsız olmaya çalışan Hindistan’a akan enerji hattını kontrol altına alarak tarafsızlığını bozmak adına önemli bir adım atmak
  • İran’ı bölerek gücünün almasını yol açarak Molla rejiminin sone ermesine yönelik önemli bir darbe vurmak,
  • Mahan’ın Deniz Hakimiye teorisinin uygulanmasına yönelik atılan adımları sağlamlaştırmak
  • Gwadar limanına Çin tarafından bir askeri üs kurulmasının önüne geçilerek, burda askeri ve ticari yapılanmanın önüne geçmek

gibi hedeflere ulaşmanın hedeflendiği açık bir şekilde görülmektedir.

Belirtilen hususlar çerçevesinde; ABD’nin İran ve bahse konu çoğrafya üzerindeki politikaları dahilinde çok yakın zamanda bir Beluci ayrılık hareketinin görülmesinin çok da sürpriz olmayacağını değerlendirenlerden birisi olarak; çoğrafyanın ve yerel hareketlerin yakından izlenmesi gerektiğini kıymetlendiriyorum.

Maalesef ki zaman sürekli olarak Rice planına adım adım yaklaşıldığını, sınırların kanla çizildiğini bize ispat etse de, gelişmeleri yaşayıp öğrenmeye devam edeceğiz.

Kalın sağlıcakla

YORUMLAR YAZ