• ALTIN (TL/GR)
    4.312,78
    % 0,91
  • AMERIKAN DOLARI
    40,1901
    % 0,22
  • € EURO
    47,1146
    % 0,08
  • £ POUND
    54,2331
    % -0,36
  • ¥ YUAN
    5,6047
    % 0,36
  • РУБ RUBLE
    0,5153
    % -4,85
  • BITCOIN/$
    118.493
    % 0,13
  • BIST 100
    10.358,46
    % 0,26

Ülker Ve Sabancı Üniversitesi’nden Tarladan Raflara Besin Devrimi: Çinko Ve Selenyum Zenginleştirilmiş Buğday İlk Ürünle Tüketiciyle Buluştu

Ülker Ve Sabancı Üniversitesi’nden Tarladan Raflara Besin Devrimi: Çinko Ve Selenyum Zenginleştirilmiş Buğday İlk Ürünle Tüketiciyle Buluştu

Türkiye’nin lider gıda üreticilerinden Ülker, Sabancı Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirdiği “Biyofortifikasyon Projesi” ile buğdayda çinko ve selenyum zenginleştirmesinde önemli bir adım attı. İki yıldır sahada yürütülen proje, tarımda gizli açlıkla mücadelede somut bir çözüm sunarak tüketicinin sofrasına kadar ulaştı.

Proje kapsamında, tarlada yetişen buğdaylara yapraktan çinko ve selenyum uygulamaları yapılarak mineral değerleri artırıldı. Bu yöntemle elde edilen buğdaydan üretilen ilk ürün olan “Saklıköy Tarlada Zenginleştirilmiş Tahıllı Bisküvi” raflardaki yerini aldı.

Çinko %46 Arttı, Selenyum 18 Kat Yükseldi

Ülker’in üretim tesislerinde yapılan analizler, zenginleştirilmiş buğdaydan üretilen tam buğday ununda, geleneksel una göre çinko miktarının %46 oranında arttığını, selenyumun ise 18 kat yükseldiğini ortaya koydu. Böylece Türkiye topraklarında genellikle eksik olan bu kritik mineraller, gıda zincirinde tüketiciye kadar taşınabilir hale getirildi.

Ülker CEO’su Kölükfakı: “Tarladan Sofraya Katma Değer Üretiyoruz”

Ülker CEO’su Özgür Kölükfakı, projeyle ilgili yaptığı değerlendirmede, buğdayın şirketin en önemli ham maddesi olduğuna vurgu yaptı. “Bisküvilik buğday ıslahından onarıcı tarıma kadar pek çok konuda uzmanlarla birlikte çalışıyor, topluma ve paydaşlarımıza katkı sağlamayı önemsiyoruz” diyen Kölükfakı, Biyofortifikasyon Projesi’nin Türkiye Beslenme Rehberi’nde de önerilen çinko ve selenyum eksikliğine çözüm geliştirdiğini belirtti. Kölükfakı, Saklıköy bisküvisiyle bu sürecin “tarladan rafa” kadar somut bir ürüne dönüştüğünü vurguladı.

“Gizli Açlıkla Mücadelede Öncü Adım”

Projenin bilimsel yürütücüsü, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çakmak, bitkisel üretimde topraktan kaybolan mikro besinlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, “Toprak fakirse gıda da fakir, insan da fakir” dedi. Çakmak, zenginleştirilen buğdayın yıllar içinde kaybettiği mineralleri geri kazandığını belirtti. Bu yaklaşımın, gizli açlıkla mücadelede tarım ve gıda sanayisinin birlikte çözüm üretebileceğinin kanıtı olduğunu vurguladı.

Sırada Ekmek, Makarna Ve Daha Fazlası Var

Prof. Dr. Çakmak, Saklıköy örneğinin sadece bisküviyle sınırlı kalmayacağını, ekmekten makarnaya kadar birçok temel gıdaya uyarlanabileceğini açıkladı. Bu sayede hem çiftçilere yeni kazanç modelleri sunulacak hem de toplum için daha besleyici ürünler geliştirilecek.

Gizli Açlık Nedir?

FAO’ya göre gizli açlık, bireylerin temel vitamin ve mineralleri yeterince alamadığı için büyüme ve gelişmenin sekteye uğraması anlamına geliyor. Türkiye’de topraklardaki mineral eksikliği nedeniyle bu sorun, özellikle çocuklarda yaygın görülüyor. Biyofortifikasyon gibi projeler, bu riski tarlada önlemeyi amaçlıyor.

Ülker’den Sürdürülebilir Tarıma Güçlü Vizyon

Ülker, bu projeyle sınırlı kalmayarak Aliağa Bisküvilik Buğdayı ve Kavılca Buğdayı gibi yerel çeşitler üzerinde de çalışmalarını sürdürüyor. Şirket, 2030’a kadar 10 bin dekar alanda onarıcı tarım uygulamayı ve 101 çiftçiyle iş birliği içinde yerel kalkınmayı desteklemeyi hedefliyor.

YORUMLAR YAZ