• ALTIN (TL/GR)
    4.312,78
    % 0,91
  • AMERIKAN DOLARI
    40,1901
    % 0,22
  • € EURO
    47,1146
    % 0,08
  • £ POUND
    54,2331
    % -0,36
  • ¥ YUAN
    5,6047
    % 0,36
  • РУБ RUBLE
    0,5153
    % -4,85
  • BITCOIN/$
    117.751
    % -0,33
  • BIST 100
    10.358,46
    % 0,26

“Kadının Adı Hâlâ Yok Ama Mücadelemiz Var!” KAİSDER Başkanı Mehlika Gider’den Etkileyici Mesajlar

“Kadının Adı Hâlâ Yok Ama Mücadelemiz Var!” KAİSDER Başkanı Mehlika Gider’den Etkileyici Mesajlar

Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER) Başkanı Mehlika Gider, Türkiye’de kadın sanayici olmanın zorluklarını, derneğin hedeflerini ve genç girişimcilere tavsiyelerini tüm samimiyetiyle anlattı.

Türkiye’de üretim temelli büyüme yerine tüketime dayalı bir ekonomi ikliminde sanayici olmak başlı başına zorken, bu zorluk kadınlar için katlanarak artıyor. Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER) Başkanı Mehlika Gider, üretimin gerçek refah kaynağı olduğuna inanıyor ve genç kadınlara “Bilgiden başlayın!” diyerek sesleniyor.

1. Türkiye’de sanayici olmak başlı başına zorluyken, bir kadın olarak bu sektörde yol almak nasıl bir deneyim? Size en çok ne zor geldi, ne güç verdi?

Evet Türkiye’de sanayici olmak zor… Çünkü sanayiye ve üretime dayalı ekonomik politikalar yerine tüketime dayalı politikalar izleniyor ve sanayici zorlanıyor. Böyle bir iklimde kadın sanayici olmak daha zor! Ama ben üretimin gücüne inanan bir iş insanıyım. Aslolanınüretim olduğuna asıl refah yaratının da üretim olduğuna inanıyorum. 

Sanayici yolum, benim hayatımda çok önemli bir deneyim yolu oldu. Bir kere reel sektörün refah doğuran büyüleyici iklimine girmiş oldum ve reel sektörün tüm gerçekleriyle karşı karşıya kaldım. Bu yolun finansman ayağı, benim için en hassas noktalardan biriydi… Zaman zaman küstüren, zaman zaman yüreklendiren… Hele kadın sanayici iseniz, bu noktada da birçok engelle karşı karşıya kalıyorsunuz ama “karakterim, benim en büyük gücüm” diye düşünüyorum. Bana göre hayatta tek bir çözüm yok! Bir yer de engellenirseniz, diğer yolları da deneyebilirsiniz ve eğer moral üstünlüğünüz varsa mutlaka ve mutlaka sorunun çözümünü bulursunuz… Türkiye’de bile!

2. Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER) olarak kadın girişimciliğini ve liderliğini artırmaya yönelik ne gibi çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz? 

KAİSDER olarak hedeflerimiz çok net: 

Kadının iş dünyasında güçlenmesi- Karar mekanizmalarında etkin rol alması-Kadın dayanışmasının örgütlü yapılarla büyümesi-Girişimciliğin teşvik edilmesi ve örnek olunması-Bilgi ve deneyim paylaşımıyla gelişim sağlanması

Bunun için bir dizi çalışma yapıyoruz ve hedefler koyuyoruz. Karar mekanizmalarında, STK’larda, iş örgütlerinde, sanayi odalarında ne kadar çok kadın temsili olursa o kadar çok başarılı kadın sanayicilerin ekonomik iklime yön vereceğini düşünüyoruz. 

Bütün bu hedefler için üyelerimiz arası bilgi ve deneyim alışverişini artırmak için çalışırken, çok önemli eğitimler düzenliyoruz. Uluslararası STK’lar, platformlar,  yerel STK’lar, meslek odaları ile iş birliği ve güç birliğini artırıyoruz ve geliştiriyoruz.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine özel önem veriyoruz ve bu konuda diğer kurumlara eğitimler düzenleyerek, hem ekonomik hem toplumsal bir sorunun daha hızlı çözümüne katkıda bulunuyoruz.

3. Türkiye sanayisinin gelişiminde kadınların rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu katkı yeterince görünür mü?

Bana göre, Türkiye sanayisinde ‘kadının adı hala yok!’ Büyük aile şirketlerinin kadın sanayicilerinin dışında sanayici kadınlar hala, üretmeye ve görünür olmaya çalışıyor. Bu, bir taraftan toplumsal bir sorun bir taraftan da, ekonomi yönetimlerinin tercihleriyle ilgili… Üretim ekonomisine ne kadar önem verilirse kadın sanayicinin de bir o kadar artacağını düşünüyorum ama bir taraftan da, kadın girişimcilerin önü, daha iş dünyasına adım atmadan kesilebiliyor. 

4. Genç kadınların sanayi veya üretim alanlarına yönelmesini teşvik etmek için hangi somut adımların atılması gerekiyor?

Nüfusumuzun yarısı kadın ancak kadın girişimci oranları hala çok düşük seviyelerde… Hem ekonomik politikaların hem de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, bu konuda çok önemli potansiyele sahip kadınların, iş dünyasında da var olmalarını ve güçlenmelerini sağlayacaktır. 

Bu bir yönetim ve tercih sorunudur ve biz KAİSDER olarak yönetim tercihlerini değiştirmek için çaba gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz. Diğer kadın örgütleriyle güç birliği yapmamızın, bu süreci hızlandıracağına inanıyorum. 

5. Bugüne kadar iş hayatınızda karşılaştığınız en büyük dönüm noktası neydi? Bu süreçte sizi ayakta tutan şey ne oldu?

Bu zor bir soru… Çünkü pek çok dönüm noktası yaşıyorsunuz ve her seferinde bir yol buluyorsunuz. Bana göre sizi ayakta tutan en önemli şey; sorunla yüzleşmek, hatanızı kabul etmek ve tekrarlamamak ama sonuçta çözüm üretmek. Bu, sizi sorun ‘çözme ustası’ yapıyor, ne kadar iyi sorun çözüyorsanız o kadar iyi yol alabiliyorsunuz. 

6. Hem liderlik hem annelik/özel yaşam sorumluluklarıyla baş etmek zorunda kalan kadınlar için ne gibi önerileriniz olur? Denge kurmak mümkün mü?

Annelik, herkesin söylediği gibi endişe ve kaygının sonsuza kadar sürmesine neden olabiliyor ama bunu aşmak mümkün! Bu noktada söyleyeceğim en önemli şey; sevgi ve planlama… Eğer çocuğunuz başta olmak üzere her bireye sevgi ile yaklaşırsanız, inanın onun sonucu da sevgi oluyor. Bunun tek istisnası, kendi öznel rahatsızlıklarından dolayı erişemeyeceğiniz insanlar! Onlar için yapabileceğiniz pek bir şey yok maalesef… Sizin yapabileceğiniz tek şey, karşınızdaki patolojik sorunları, kendi suçunuz gibi görmemeniz… Eğer olumlu bakıyorsanız ve hayatınızı en olumlu değerlere göre inşa etmeye kararlıysanız, bunları aşabiliyorsunuz. 

7. Bugünün genç iş insanlarına veya girişimci adaylarına, özellikle Z kuşağına, ne gibi tavsiyeleriniz var? Sizce başarı artık neye göre tanımlanmalı?

Girişimci adaylarına en önemli tavsiyem; öğrenme ve NetWork… Bilgi, iletişim ve bilişim çağındayız… Her şey çok hızlı ve tüketilebilir… Z kuşağı sanki ‘ öteki’ bir kuşak gibi anılıyor. Ama onları bugünlere getiren ve bu dönemi yaşatan da bu sistem… Öncelikle onları sanki anlamakta zorluk çekeceğimiz bireyler olarak algılamamalıyız. Sonuçta insanız ve eğer doğru iletişim kurulursa, herkes herkesi rahatlıkla anlayabilir. Ama anlamak için öncelikle saygı duymak ve dinlemek gerekiyor. 

Yüz yıllar boyunca başarı;  uygulanmak istenen sistemlere ya da bu sistemi uygulamak isteyen yönetenlere göre değişiyor. Öncelikle ekonomik rejimler, ‘başarı’ kavramını kendine göre yontabiliyor. Oysa başarı, kimseye ihtiyaç duymadan, kendi yeteneklerine ve tercihlerine göre hayatını idame ettirmek ve mutlu olabilmektir. Bu bağlamda görünür olabilmek tabi ki çok önemli ve ‘görünür başarılar’ getiriyor ancak görünür olmamak bireyin başarılı olmadığını göstermez!

8. Sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm ve yeşil üretim gibi kavramlar artık sanayide vazgeçilmez. KAİSDER veya şahsi olarak bu konularda nasıl bir vizyon benimsiyorsunuz?

Bütün KAİSDER üyeleri olarak, bahsettiğiniz bu konularda çalışmalar yapıyoruz. Eğitimler alıyoruz, eğitimler veriyoruz ve bütün bunları sürdürülebilir iş yapma biçimleri haline getiriyoruz.  Dünyadaki her gelişme, bizim vizyonumuzu belirliyor. Dünyada Endüstri 4.0daha tamamlanmadan, Endüstri 5.0 ile karşı karşıyayız ve üyeler olarak;  iş yapma biçimlerimizi revize etmekle kalmıyoruz, önümüzdeki kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimizi bu yeni yaklaşımlara göre belirliyoruz. 

9. Son olarak, genç bir kadın girişimci veya sanayici size gelip “Nereden başlamalıyım?” diye sorsa, ona ilk olarak ne söylersiniz?

Bilgiden başlasın! Çünkü bilgi, en önemli güçtür! Çünkü bilgi, hem size yaşadığınız iklimi anlatır, hem de bu iklimde nasıl yol alacağınızı gösterir…

YORUMLAR YAZ