Küresel güvenlik dengesindeki dalgalanmalar ve NATO’nun yeni savunma hedefleri doğrultusunda, savunma ve havacılık sektörleri ilk yarıda önemli bir hisse yükselişi yaşadı. Türkiye’nin Avrupa ile olan iş birliğini güçlendirmesi ve küresel güç merkezlerindeki politik değişiklikler Borsa İstanbul’dan Frankfurt’a kadar savunma sanayi hisselerini ön plana çıkardı.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sonrasında Avrupa’daki güvenlik tehditleri, devletleri savunma yatırımlarını yeniden değerlendirmeye yönlendirdi. Donald Trump’ın 20 Ocak’ta ABD Başkanlığı’na gelmesiyle birlikte, Avrupa’nın savunma ve güvenlik politikalarında köklü değişiklikler yaşandı. Trump döneminde, ABD ile Ukrayna arasındaki ilişkilerde diplomatik gerginlikler arttı, ABD ile Avrupa arasında askeri ve ekonomik stratejilerde önemli farklılıklar belirdi. Başkan Trump, Rusya’nın Avrupa-Atlantik güvenliğine yönelik tehdidini yok sayarak, diplomatik müzakerelere Avrupa Birliği ülkelerini dahil etmedi. Bu durum, Avrupalı ülkelerin kendi güvenlik önlemlerini artırma isteğini büyüttü ve Washington yönetiminin Kiev’e olan askeri desteklerini durdurma kararı, Avrupa’daki güvenlik algısını hızla tetikledi.
Siyasi kırılmalar, Avrupa ülkelerinin savunma yapılarını daha bağımsız ve güçlü hale getirme isteğini doğurdu. NATO üyesi ülkeler, savunma harcamalarını artırırken, bu durum piyasalarda savunma ve havacılık şirketlerinin hisselerinde büyük bir artış getirdi. Ayrıca, Trump’ın Mayıs ayında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretlerinde toplamda 3 trilyon doları aşan yatırım ve silah anlaşmaları imzalaması, Amerikan savunma şirketlerinin borsa performansını güçlendirdi.
NATO’dan Stratejik Harcama Taahhüdü
NATO liderleri, 2035 yılına kadar gayrisafi yurt içi hasılalarının %5’ini savunma harcamalarına ayırma konusunda uzlaşmaya vardı. Bu karar, 32 ülkenin ortak savunma sorumluluğunu üstlendiğini bir kez daha gösterdi. NATO açıklamasında, “Müttefiklerimiz, özellikle Rusya’nın uzun vadeli tehdidi ve terörizm karşısında bireysel ve kolektif yükümlülüklerini yerine getirmek üzere yıllık GSYH’nin %5’ini savunma ihtiyaçlarına yatırmayı taahhüt etmektedir.” denildi.
Ayrıca, müttefik ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarının en az %3,5’ini “temel savunma gereksinimlerini ve NATO hedeflerini karşılamak için ayırma taahhüdü” bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Bu gelişmeler, savunma ve havacılık sektöründeki hisselerde belirgin bir değer artışına yol açtı. Türkiye’nin 2026 yılında NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak olması ise ülkenin stratejik önemini bir kez daha vurguladı.
Türkiye ve ASELSAN’ın Yükselen Performansı
Küresel savunma stratejilerindeki değişim, Türk savunma sanayisini Avrupa’da dikkat çeken bir konuma getirdi. Türkiye, sadece ekipman sağlayıcısı olmanın ötesine geçerek Avrupa’daki yeni savunma mimarisinde önemli bir rol oynamaya başladı. ASELSAN, elli yıla yaklaşan tecrübesi ile Türk savunma sanayisinde kilit bir oyuncu olmayı sürdürmektedir. 2025 itibarıyla BIST 100 endeksinde en yüksek piyasa değerine ulaşan ASELSAN, ihracat rakamlarını da artırarak dünyadaki önde gelen savunma şirketleri arasındaki yerini güçlendirdi. Şirket, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile 71 milyon 886 bin 91 dolar değerinde Yeni Nesil Ağ Tabanlı Askeri Haberleşme Sistemleri sözleşmesini imzaladı ve ilk yarıda yatırımcısına %100,8 kazanç sağladı.
Papilon Savunma da bu dönemde %138,6 oranındaki kazancıyla dikkat çeken şirketler arasında yer aldı.
Küresel Performans Analizi
Asya’da Hindistan ve Pakistan arasında yükselen tansiyon, bölgedeki savunma ve havacılık hisselerine olumlu trendler oluşturdu. Bölge ülkelerinin savunma yatırımlarını artıracağı düşünülüyor. Almanya merkezli Rheinmetall, %183,4 oranında kazançla küresel sıralamada üst sıralarda yer aldı. Güney Koreli Hanwha Aerospace %159,7, İsveçli Saab %125,8, İtalyan Leonardo %84,3 ve İngiliz Rolls-Royce %70,1 oranında getiriler sağladı. Japon Mitsubishi Heavy %62,4, Fransız Dassault Aviation %55,3, İngiliz BAE Systems %54,1, Fransız Safran ise %30 performans gösterdi. ABD menşeli RTX Corporation %26,2, L3 Harris Technologies %19,3, Boeing %18,4, General Dynamics %10,7, Northrop Grumman %6,5 oranında kazanç sağladı. Avrupa merkezli Lufthansa %16,4, Airbus %14,5 getiri elde etti. Türkiye’den Altınay Savunma %0,4 düşüş yaşarken, SDT Uzay ve Savunma %15,2, Otokar %15,4 ve Onur Yüksek Teknoloji %20,6 oranında kayıplar bildirdi.
Papilon Savunma Hakkında
Papilon Savunma, biyometrik kimlik doğrulama ve adli bilişim sistemleri alanında faaliyet gösteren yenilikçi bir Türk teknoloji firmasıdır. Parmak izi, avuç içi, iris, yüz tanıma ve DNA verileri gibi biyometrik öğeleri işleyen yazılım ve donanım çözümleri geliştiren firma; kamu güvenliği ve adli alanlarda hizmet vermektedir. Papilon’un ürünleri emniyet birimlerinden cezaevi sistemlerine kadar geniş bir kullanım alanı bulmaktadır.
Şirket, güvenlik teknolojilerinin yanı sıra, yapay zeka ve makine öğrenimi temelli çözümlerle biyometrik verileri daha etkili kullanmayı hedeflemektedir. Yurt içinde ve uluslararası pazarda büyümeyi hedefleyen Papilon, Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere çeşitli bölgelerde teknoloji ihracatı gerçekleştirmektedir.
Papilon Savunma’nın hisseleri, 2025 yılının ilk yarısında Borsa İstanbul’da %138,6 oranında değer kazandı. Bu başarı, artan küresel güvenlik endişeleri ve sınır güvenliği taleplerinin etkisiyle bağlantılıdır. Artan jeopolitik riskler, Papilon’un sunduğu tanıma ve izleme sistemlerinin önemini artırmıştır. Papilon, gelişmiş biyometrik teknolojileriyle savunma sektörünün dijital dönüşümünde lider konumda yer almaktadır.
Papilon’un bilinen uygulamaları arasında; PARMATCH (Parmak İzi Karşılaştırma Sistemi), KABIS (Kriminal ve Adli Biyometrik İz Sorgulama Sistemi), POSEIDON (Mobil Biyometrik Tarayıcı Sistemi), yüz tanıma teknolojileri ve LATENT (Gizli İz Analiz ve Karşılaştırma Sistemi) sayılmaktadır.
ASELSAN Hakkında
ASELSAN, 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı tarafından kurulmuştur. Kuruluşunun amacı, Türkiye’nin askeri elektronik alanındaki dışa bağımlılığını azaltmak ve yerel teknolojileri geliştirmektir. Günümüzde ASELSAN, haberleşme sistemlerinden radar ve elektronik harp çözümlerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahiptir.
ASELSAN, Ankara, Konya, İzmir gibi birçok şehirde teknoloji ve üretim alanlarında faaliyet göstermektedir. Uluslararası başarıları ile 80’den fazla ülkeye ihracat yapmaktadır. 2025 yılı itibarıyla Borsa İstanbul BIST 100 endeksinde yüksek piyasa değerine ulaşan ASELSAN, hem yatırımcılarına büyük kazançlar sağlamış hem de Türkiye’nin savunma sanayindeki öncüsü olmuştur.
ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri için yerli savunma teknolojileri geliştirirken, Avrupa ve Orta Doğu bölgelerinde de projelere imza atmaktadır. Son olarak, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile 71 milyon 886 bin 91 dolarlık sözleşmeyi imzalayarak önemli bir başarının altına imza atmıştır.