Karşıyaka ilçesinde yaşayan F.O., geçen yıl eylül ayında para çekmek amacıyla gittiği otomatik para çekme makinesinde (ATM) kartlarının bloke olduğunu fark edince, durumu ilgili bankaya bildirdi. Yapılan incelemede, F.O’nun vadeli hesabındaki 100 bin liranın önce vadesiz hesabına, ardından İ.B. adlı bir kişiye transfer edildiği belirlendi.
F.O., bu işlemin kendisi tarafından gerçekleştirilmediğini ifade ederek, kaybedilen 100 bin liranın geri ödenmesini talep etti. Ancak bankanın bu talebi reddetmesi üzerine, F.O. konuyu Karşıyaka Tüketici Hakem Heyeti’ne taşıdı.
Heyet, sorunun çözümü için bilişim uzmanlarından oluşan bir bilirkişi heyetinden rapor talep etti. Hazırlanan raporda, F.O’nun hesabında iki kez para transferi yapılmaya çalışıldığı ve ilk transferin İ.B. hesabına yapılan işlemin banka tarafından şüpheli işlem olarak iptal edildiği kaydedildi.
Bilirkişi raporunda, internet bankacılığı şifresinin sıfırlandığı ve bazı dijital kanallara erişim kısıtlaması getirilmesine rağmen hesaplara bloke konulmadığına vurgu yapılarak, sonrasındaki 100 bin liralık para transferinin onaylandığı, bu işlemlerde güvenlik önlemlerinin yeterince uygulanmadığı ifade edildi. Ayrıca, davalı bankanın gereken özeni göstermediği ve F.O.’nun kişisel bilgilerini koruyamadığı için bu durumun yaşandığı belirtilmiştir.
Bankanın, Tüketici Hakem Heyeti’nin kararına itiraz etmesi üzerine, İzmir 3. Tüketici Mahkemesi devreye girdi. Mahkeme, olayda her iki tarafın da kusurunun bulunduğunu belirterek, bankanın şüpheli işlem mekanizmasını uygulamadığı için zararın oluştuğunu tespit etti. Mahkeme, F.O.’nun da belirli bir kusuru bulunduğunu, bu nedenle bankanın yüzde 70, F.O.’nun ise yüzde 30 oranında kusurlu olduğuna karar verdi.
Mahkeme sonrasında, banka tarafından F.O.’ya 70 bin lira ödenmesine karar verildi. F.O.’nun avukatı Zümbül Nur Ezikoğlu, bankaların bireylerin bilgilerini ve birikimlerini koruma yükümlülüğü olduğunu belirtti. Mahkemenin dolandırıcılık eyleminde bankayı yüzde 70 kusurlu bulduğunu ifade eden Ezikoğlu, “Kusurun tamamının bankada olduğunu düşünüyoruz, fakat mahkeme, kamu vicdanını gözeterek, tüketicinin de bir miktar kusurlu olduğuna hükmederek karar vermiştir.” şeklinde konuştu.