Son dakika: Fed faiz kararını duyurdu

ABD Merkez Bankası (Fed), Temmuz ayındaki toplantısında politika faizini değiştirmeyerek yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tuttu. Yetkililer, ABD ekonomisine yönelik değerlendirmelerini güncelleyerek, borçlanma maliyetlerini düşürmeye yönelik bir yaklaşımın sinyallerini vermiş oldu.

Faiz kararı, 2’ye karşı 9 oyla alındı. Fed üyelerinden Bowman ve Waller, bu karara karşı oy kullandı ve bu durum, 1993 yılından beri ilk kez 2 Fed üyesinin karar aleyhine oy kullandığını gösterdi.

Son 5 toplantıda faizlerde herhangi bir değişiklik yapılmadı. Haziran toplantısında Fed yetkilileri, yıl sonuna kadar 2 adet faiz indirimi olabileceği öngörüsünde bulunmuştu.

ABD Başkanı Donald Trump, faiz indirimine ilişkin yorumlarda bulunarak, Fed’in bugünkü toplantıda faiz indirmesini beklemediğini dile getirdi. Trump, “Eylül’de faiz indirilmesini bekliyorum ama bugünkü karar geç kalmış olabilir.” açıklamasında bulundu.

Fed, ekonomi ile ilgili açıklamasında, ekonomik büyümenin “ılımlı” bir seyir izlediği ve enflasyon ile istihdam hedefleri konusunda “belirsizliğin yüksek” olduğuna vurgu yaptı. Yetkililer, şirketlerin stoklarının azalması durumunda artan maliyetlerin bunun sonucunda tüketicilere yansıyabileceğini ve bu etmenin de fiyat baskılarını artırabileceği konusunda duydukları endişeleri belirtti.

Bowman’ın bir faizi destekleyici tutumdan, bu sefer faiz indirimi istemesi dikkat çekici bulundu. Waller ise, Powell’ın Mayıs 2025’te sona erecek görev süresi için potansiyel bir halef olarak öne çıkmakta ve yüksek faizlerin uzun vadeli devam etmesinden kaynaklanan endişelerini öne çıkarmakta.

Buna karşın Powell ve diğer yetkililer, Cumhuriyetçi çevrelerden gelen faiz indirme taleplerine temkinli bir yaklaşım sergilemeye devam ediyor. Ancak piyasa analizleri, Eylül ayında faiz indirimi olasılığını üçte iki oranında değerlendiriyor. Bu karar, enflasyon oranının kontrol altında tutulup tutulamayacağı ve iş gücü piyasasında bir zayıflama yaşanıp yaşanmayacağını gösterecek.

Fed, şu an için “bekle-gör” stratejisi uyguluyor. Tarifelerin ekonomiye olumsuz mu yoksa enflasyonu mu artıracağı sorusu, Fed’in gelecekteki stratejisini belirleyecek. Powell, bu karmaşık durumu yönetirken, gelecek verilerin merkez bankasının politikalarını sürdüreceği ya da değiştireceği üzerine etkisi olacak.

Fed Başkanı Jerome Powell, politika faizinin beklentiler dahilinde sabit tutulmasının ardından basın toplantısı düzenledi. Fed, yüksek belirsizliklere rağmen ekonominin güçlü bir durumda olduğunu ve işsizlik oranının düşük seviyelerde kalmaya devam ettiğini ifade etti.

Powell, enflasyonun uzun vadeli yüzde 2 hedefine göre biraz fazla seyrettiğini ve mevcut politika duruşunun olası ekonomik gelişmelere hızlı yanıt verebilmek adına bankayı iyi bir konumda tuttuğunu ifade etti. Ekonomik faaliyetlerdeki büyümenin ılımlı bir hale geldiğini belirten Powell, bu durumun esasen tüketici harcamalarındaki yavaşlama ile ilgili olduğunu kaydetti.

“Artan tarifelerin bazı ürün gruplarındaki fiyatları artırdığına dair işaretler mevcut.” diyen Powell, tarifelerle ilgili haberlerin kısa vadeli enflasyon beklentilerini yukarı doğru etkilediğini aktardı.

Politika duruşundaki değişikliklerin ekonomiye olan belirsiz etkileri sürdüğüne dikkat çeken Powell, yükselen tarifelerin etkilerinin henüz tam anlamıyla belli olmadığını kaydetti.

Powell, mevcut durumu enflasyon risklerine karşı koruyucu olarak gördüklerini ve istihdamda da benzer risklere karşı tedbirli olduklarını belirtti.

Gelecek süreçte, risk dengesinin önemli verilerle değerlendirileceğini dile getiren Powell, tüm verilere dayalı karar alacaklarının altını çizdi.

Eylül toplantısında yapılacak değerlendirmenin o zamana kadar elde edilen verilere bağlı olarak şekilleneceğini belirten Powell, politika faizinin “ılımlı kısıtlayıcı” bir seviyede olduğunu ifade etti ve ekonomide kısmen kısıtlayıcı bir durumun söz konusu olmadığını kaydetti.

Geçen yıl Eylül ayındaki toplantısında enflasyondaki gelişmeler sonucunda ilk kez 4 yıl aradan sonra faizi düşüren Fed, sonrasında da Ekim, Kasım ve Aralık aylarında ardışık indirimler gerçekleştirmişti. Ocak ayında ise faiz indirimine ara verildi ve daha sonra yapılan toplantılarda faiz seviyesinde herhangi bir değişiklik yapılmadı.

ABD’de enflasyon, Haziran 2022’de yıllık bazda yüzde 9 ile 1981’den bu yana en yüksek seviyeyi gördükten sonra, en son Haziran ayında yıllık bazda yüzde 2,7 olarak kaydedilmişti.