TCMB’nin 24 Temmuz 2025 tarihli PPK toplantısında vereceği karar, nominal faiz oranındaki düzeltmeden çok, ileriye dönük yönlendirme (forward guidance) stratejisinin tutarlılığı ve sinyal gücü açısından değerlendirilecektir. Halihazırda para piyasaları ve kısa vadeli faiz vadeli işlemleri, 250 bps bi indirimi büyük ölçüde fiyatlamış durumdadır. Dolayısıyla marjinal getiri açısından, faiz kararının kendisinden ziyade, karar metninde kullanılacak dilin

Paranın döndüğü her yer kirlenmeye mahkûmdur. Ancak bazı alanlar, bu kirin sistemin bir parçası haline geldiği yapılardır. Borsa da bu yapılar arasında özel bir yere sahiptir. Kimi zaman bir tahtanın arkasında, kimi zaman bir şirket haberinin satır aralarında, kimi zaman da bir yatırımcı grubunun iletişim kanallarında organize menfaat ilişkileriyle karşılaşılır. Tarihsel örnekler bu konuda son

Demişler; Sasa’mız olduğu günden beri tasamız artarken, tasımızı aldılar elimizden Patron çıktı “Benim şirketimin değeri bu değil, bu fiyat çok yüksek” diyerek hisse satmıştı., SASANİLER patrona saldırmıştı “Sen bu işi bilmiyorsun” diye; bizde olmuştuk bir SASANİ. SASA da borç almış başını gitmiş, borç arşa çıkarken bir türlü yeni tesisler üretime giremiyordu. Gel zaman git zaman SASANİ SASANİ ortada

Borsaya yeni giren bir yatırımcı önce fiyatlara, sonra grafiklere bakar. Biraz zaman geçince bilanço okumayı öğrenir, teknik seviyelere kafa yormaya başlar. Ama çoğu, en kritik noktayı atlar: insanları. Çünkü bu piyasada yalnızca şirketlerin performansı, faiz kararları ya da küresel gelişmeler değil, insanlar da etkili olur.Kiminle yürüdüğünüz, kimi dinlediğiniz, kimin yönlendirmesiyle pozisyon aldığınız…Bunların hepsi fiyatlardan daha

Aranan Adam OlmakBaşlık zaten kendini anlatıyor ama, bazen insan der “bir defa daha anlatır mısın”. Hay hay dersin, bir daha anlatırsın, yetmez bir daha anlatırsın. Fakat karşındaki niyet olarak seni anlamak için sormuyordur o soruyu. Senin açığını bulmak için soruyordur. İşte tartışmaların kritik noktası çoğu zaman bu noktalardır. Karşındaki sana hangi niyetle yanaşıyor. Çünkü her

Bazen hikayeler çok şey anlatır .  Vakti zamanında bir reklam vardı hatırlar mısınız? “Kontrolsüz güç, güç değildir” diye. Hikayemizde tam bunun üstüne kurgulandı…. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Daidalos ve oğlu İkarus varmış Daidalos, yetenekli bir mimar ve mucitti. Kral Minos’un emriyle, yarı insan yarı boğa olan Minotor için bir labirent inşa etti. Labirent

Antik Yunan filozofu Pisagor’un adını taşıyan Pisagor bardağı, insanlık tarihinin en ilginç ve öğretici nesnelerinden biridir. Bu bardak, yalnızca bir içecek kabı değil, aynı zamanda ölçülü olma, sınırları aşmama ve denge gibi evrensel prensipleri somutlaştıran bir semboldür. Gelin, bu benzersiz tasarımın borsa yatırımcılarıyla nasıl benzerlik taşıdığını ve finansal disiplinle olan bağını keşfedelim. Örneğin, 2000’lerin dot-com

Türkiye’nin AB’ye katılım süreci ve Rusya-Çin gerginliği, coğrafi konumu ve jeopolitik dengeler nedeniyle karmaşık bir hal alabilir. Bu senaryoda Türkiye’nin etkilenme biçimleri ve olası bir AB-Rusya-Çin savaşında yaşanabilecekler şöyle özetlenebilir: VeTürkiye, AB-Rusya-Çin üçlemesi içinde dengeli bir politika izlemek zorunda. Coğrafi konumu ve tarihsel denge politikası, bu süreçte kilit bir rol oynamasını sağlayabilir. Olası bir savaş

Türkiye, coğrafyasının kavşak noktasında, tarihî mirası ve jeopolitik önemiyle dünya sahnesindeçok kutuplu bir aktör olarak hareket ediyor. Batı ile Doğu arasında köprü kuran bu ülke, son yıllarda BRICS, Avrupa Birliği (AB) ve Türk Devletleri Teşkilatı (Türk Birliği) ile ilişkilerini dengeli bir stratejiye oturtarak küresel konumunu güçlendirmeye çalışıyor. Bu üçlü denge, Türkiye’nin ekonomik, siyasi ve kültürel

Dinamikler arasında kendi varlığını yaratmak büyük bir mücadele ister. Dış dünyanın seni zorladıkları ve ona verdiğin cevaplar aslında bir önceki mücadelenin izlerine sahiptir. Başladığın günün iyi olmasını planlarsın, ama kaos seni bir yere getirir. Kaos başlamadan son bir kez durumuna bakarsın, kimi zaman aynada, kimi zaman bir toplantıda. O klasik “gelecek sene büyük kriz olabilir”

Bugünkü yazımızda mutfak özellikle kahvaltı kültürümüzde önemli yer tutan “Poğaça” kelimesinin kökenine dair bir yazı kaleme aldık. Kelime, Türkçeye İtalyancadan geçmiş olup bunun temel nedeni, tarihsel ve kültürel etkileşimlerdir. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde Akdeniz ve İtalyan şehir devletleriyle (Venedik, Cenova gibi) yoğun ticari ve kültürel ilişkiler yaşanmıştır. Bu ilişkiler sırasında birçok kelime, yemek tarifi ve

Osmanlı Devleti zamanında  yabancı şirket veya şahısların imtiyazını aldığı işletmelerden biri de Balıkesir’in Balya ilçesinde  1892 yılında 49.2 milyon Kuruş sermaye ile Fransızlar tarafından, Kocagümüş, Karaaydın ve Balya yöresindeki madenleri işletmek amacıyla kurulan Balya-Karaaydın Anonim Şirketi (Societe Anonyme Turque Des Mines De Balia-Karaidin)dir. Faaliyet süresi boyunca ana ürün olarak çinko-kurşun madenciliği yapmış ve Avrupa’ya önemli miktarda kurşun ihraç etmiştir. Şirket, 1911  yılında