Can Holding soruşturması kapsamında tutuklanan iş insanı Kemal Can’ın ifadeleri, yalnızca şirketin medya sektörüne giriş girişimleriyle değil, aynı zamanda Türkiye siyasetindeki güç dengeleriyle de doğrudan temas eden bir noktaya işaret ediyor. Ancak ifadenin satır aralarında geçen ve adeta gölgede bırakılan bir vurgu, bugünün en kritik sorusunu ortaya çıkarıyor: Kim bu “devlet büyüğü”? Kemal Can’ın İfadesindeki

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding’e bağlı firmalarda suç örgütü faaliyetleri olduğunu iddia ederek bir soruşturma başlattı. Soruşturma, ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘vergi kaçakçılığı’ gibi suçlamaların yanı sıra, kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına aktarıldığını ve suç gelirlerinin aklanması için bir dizi eylemde bulunulduğunu ortaya koyuyor. Bu suç örgütünün, Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde hareket ettiği

İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding yöneticileri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı aldı. Holding bünyesindeki Habertürk ve Show TV’nin de aralarında yer aldığı toplam 121 şirkete el konulmuş ve TMSF kayyum olarak atanmıştır. Kemal Can İKI PATRONA ÖRGÜT LİDERİ SUÇLAMASI Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan

İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding yöneticileri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı aldı. Ayrıca, holdingin bünyesindeki Habertürk ve Show TV’nin de dahil olduğu toplam 121 şirkete el konuldu. Başsavcılık, konuyla ilgili bilgiler paylaştı. BAŞSAVCILIĞIN AÇIKLAMASI Başsavcılığın yaptığı açıklamada, Can Holding’deki işletmeler aracılığıyla suç işlemek