Zaman zaman keyiften dört köşe, zaman zaman panik içinde tırnak kemirerek saatlerimizi gömdüğümüz o renkli piyasa ekranı… Dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanı uzun saatler bu ekranlara fokuslayan motivasyon ne olabilir? Hiçbir gerçek üretim katkısı olmayan paradan para kazanma sanatı, 20. yüzyılın son çeyreğinden beri küresel bir din haline gelirken, emek değil ekran başındaki ‘klik’,

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, haftalık rezerv oranlarını güncelledi. Merkez Bankası’nın toplam rezervleri 156 milyar 392 milyon dolardan 157 milyar 390 milyon dolara çıkarak önemli bir artış gösterdi. Bu durum, üst üste iki hafta rekor kırıldığını göstermektedir. Rezervlerdeki artış, toplamda 998 milyon dolara ulaştı. Altın rezervleri ise 62 milyar 283 milyon 30 bin dolardan 63 milyar

TCMB Başkanı Karahan’ın yaptığı açıklamalar şu şekilde: Makroekonomik göstergeler, dezenflasyon sürecine uyumlu bir evrim göstermektedir. Para politikasında kararlı bir tutum sergilemeye devam edeceğiz. Yılın kalan kısmındaki negatif çıktı açığı, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacaktır. Göstergeler, yurt içi talebin yavaşlama eğiliminde olduğunu göstermektedir. ENFLASYONDA KİRA VURGUSU Hizmet enflasyonunu etkileyen en önemli unsur kira artışlarıdır. Köprü

Hazine ve Maliye Bakanlığı, yılın ilk çeyreğine ilişkin Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT), kamu sermayeli bankalar ve diğer bazı kuruluşlardan elde edilen çeşitli vergi dışı gelirleri açıkladı. Bakanlığın verilerine göre, 2025’in ilk üç ayında Hazine’nin vergi dışı gelirleri toplam 12 milyar 89 milyon 448 bin lira oldu. Aynı dönemde; Böylece Hazine, 2025’in ilk çeyreğinde toplam 12,1

Karahan “Enflasyon ve Para Politikası” Üzerine Yaptığı Açıklamalarda Politika Faizi ve Geleceğe Yönelik Adımlar Karahan, Para Politikası Kurulu’nun politika faizini, enflasyon görünümüne odaklanarak toplantı bazında ihtiyatlı bir şekilde ayarlayacağını belirtti. Enflasyonda önemli ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi halinde para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını vurguladı.​ Bu açıklamalar, TCMB’nin enflasyonla mücadelede kararlı bir duruş sergilemeye devam edeceğini ve

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) net rezervlerinde Mart ayında yaşanan 23 milyar dolarlık düşüş, ekonomi çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Ekonomist Hakan Kara, bu gelişmeyi “tarihin en sert aylık rezerv düşüşü” olarak değerlendirdi. REZERVLERDE TARİHİ KAYIP: 23 MİLYAR DOLARLIK AZALMA Hakan Kara, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın net rezervlerinin Mart ayında 23 milyar dolar azaldığını ve

Reuters’ın hesaplamalarına göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz pozisyonu, 19 Mart 2025 tarihinde 11 milyar 176 milyon dolar azaldı. Söz konusu tarihte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası piyasalarda ciddi dalgalanma yaşanmıştı. Dolar/TL kuru 19 Mart’ta ani bir yükselişle 42 seviyesine kadar çıkarken, Türk Lirası’ndaki değer kaybı yüzde 13’e yaklaşmıştı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), sıkı parasal duruşu desteklemek amacıyla yabancı para kredilerde yeni düzenlemelere gitti. 1 Mart 2025 tarihli duyuruya göre, kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık uygulamasında değişiklikler yapıldı. YENİ KARARLAR NELER? TCMB’nin açıklamasına göre, yabancı para krediler için aylık büyüme sınırı yüzde 1’den yüzde 0,5’e düşürüldü. Ayrıca, kredi büyüme sınırından istisna tutulan kredilerin

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son dönemde döviz rezervlerindeki (hareketlilik) ile gündemde. Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Araştırma ve Uygulama Merkezi (BFRC), 24 Şubat 2025 tarihinde TCMB’nin günlük net döviz satışının 5.1 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini hesapladı. Bu rakam, yerel seçimlerden bu yana görülen en yüksek günlük döviz satışı olarak dikkat çekiyor. Swap Hariç Net Döviz Pozisyonunda

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan yılın ilk enflasyon raporunu açıkladı. Enflasyon raporu toplantısı İstanbul’da yapıldığı için katılım yüksek oldu. Karahan’ın konuşması piyasa tarafından güvercin olarak algılandı. Raporda, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 21’den yüzde 24’e revize edildi. 2026 için yüzde 12 tahmini korunurken, 2027’de TÜFE’nin yüzde 8’e gerileyeceği öngörüldü. Enflasyondaki revizyonun 0,8 puanı ağırlıkların güncellenmesinden,

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 26 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizini 250 baz puan düşürerek %50’den %47,5’e çekti. Kurul operasyonel çerçevede değişikliğe giderek gecelik vadede borç verme ve borç alma oranlarının politika faizine göre artı, eksi 150 puan marjla belirlenmesine karar verdi yani faiz koridorunu 300’den 150 puana indirmiş

Enflasyonda olumlu görünüm ve iç talepteki yavaşlama, TCMB’nin faiz indirimine zemin hazırlıyor. Merkez Bankası’nın 26 Aralık tarihinde gerçekleşecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı için piyasalarda 100-250 baz puan arasında bir faiz indirimi beklentisi hakim. Özellikle son dönemdeki iç talep yavaşlaması ve aralık ayı enflasyonundaki olumlu sinyaller, 250 baz puanlık bir indirimi daha güçlü bir seçenek

Yeni asgari ücret için gözler 10 Aralık Salı günü yapılacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına çevrildi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Zonguldak’ta şehit madenci aileleri ile bir araya geldiği programda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Atalay, kamuoyunda konuşulan enflasyon öngörülerini eleştirerek, asgari ücretle ilgili düşük rakamların kabul edilemez olduğunu söyledi. Atalay, “10 sene önce emekli, asgari

Merkez Bankası’nın faiz indirimi beklentisi piyasaları hareketlendirdi. Uzun zamandır rekor seviyelerde olan mevduat faiz oranları, yaklaşık 1 yıl sonra ilk kez yüzde 40’ın altına düştü. 2024 yılının başlarında yüzde 50’leri gören mevduat faiz oranları, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede sıkı para politikasını gevşetme sinyalleriyle düşüşe geçti. Enflasyondaki gerileme ve küresel ekonomik iyileşmeler, bankaların mevduat faizlerini kademeli

İktisatçı Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası’nın Aralık ayında alacağı karar hakkında, enflasyonun yüzde 40 seviyelerine inmemesi nedeniyle faiz indiriminin yapılmaması gerektiğini belirterek “Aralık ayında faiz indiriminden uzaklaştım” dedi. Eğilmez, faizin indirildikten sonra yeniden artırılmasının zor olabileceğine dikkat çekerek, “İndirdiğin zaman yeniden çıkaramayabilirsin. En büyük korku o. Sorunumuz Merkez Bankası’nın faizi indirdiği zaman artırıp artırmayacağı endişesi” dedi. Merkez Bankası