İtalyan Sosyal Güvenlik Sistemleri halihazırda nüfusun yaşlanmasıyla başa çıkmakta zorlanıyor ve bu konuda ne yapılacağı konusunda bir fikir birliği yok.
İtalya uzun süredir AB’deki en düşük doğum oranlarından birine sahip ve ülke diğer üye ülkelere göre çok daha hızlı yaşlanıyor ve durum daha da kötüye gidiyor gibi görünüyor.
Hükümet istatistiklerine göre İtalyan kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 2022’de 1,24’ten 2023’te 1,2’ye düştü. Uzmanlar, ülkedeki nüfus krizi devam ederse İtalya’nın 59 milyonluk nüfusunun 2030’a kadar neredeyse 1 milyona düşebileceğini söylüyor.
Nüfusun yaşlanmasının İtalya’nın sağlık ve emeklilik sistemlerinde sorunlara yol açmasıyla krizin etkileri şimdiden hissediliyor.
Krizle mücadele hükümetin temel politikalarından biri ve parlamentonun iktidardaki aşırı sağ partisi İtalya’nın Kardeşleri’nin de en önemli önceliği. Ancak nüfus krizinin nasıl çözüleceğine dair tartışma yıllardır siyasallaştırılırken, pek çok kişi çözüm konusunda fikir birliğine varılması gerektiğini savunuyor.
Krizin şu anda ele alınma şekliyle ilgili sorunlar yakın zamanda Roma’da düzenlenen iki günlük bir konferansta sergilendi.
Etkinlik, partiler arası ulusal acil durum olarak tanımlanan durumu tartışma fırsatı sundu, ancak hükümetin kürtaj karşıtı tedbirlerine saldıran bir grup genç aktivistin kısa bir araya gelmesi konunun siyasi açıdan hâlâ ne kadar bölücü olduğunu gösterdi.
Organizatörler, etkinliğin arkasında hükümetin değil, özel bir kurumun olduğunu vurguladı.
Doğum Oranı Vakfı başkanı Gigi De Palo, krizin apolitik olarak ele alınması gerektiği konusunda ısrar ederek, krizin birçok farklı demografik yapıdaki insanları etkilediğine işaret etti.
“Bu herkesi ve tüm siyasi yelpazeyi ilgilendiren, aynı zamanda göçmenlerden yaşlılara kadar tüm toplumsal kategorileri ilgilendiren bir konudur” dedi.
İtalya Ulusal İstatistik Enstitüsü’nün genel müdürü Sabrina Prati, Euronews’e krizin uzun yıllardır “kalıcı” olduğunu söyledi.
“2008’den bugüne kadar yaklaşık 200.000 yenidoğanı kaybettik” dedi. “Bunların üçte ikisi potansiyel ebeveynlerin yokluğundan kaynaklanıyor. Bunun nedeni doğumlardaki 30 yıl öncesine dayanan düşüş.”
Yalnızca 2023 yılında hükümet, kadınların annelik ve çalışma hayatıyla baş etmelerine yardımcı olmayı amaçlayan tedbirlere yaklaşık 1 milyar avro ayırdı.
Ancak Ulusal Aile Forumu Başkanı Ardiano Bordingnon bunun yeterli olmadığına ve AB müdahalesinin gerekli olduğuna inanıyor.
“Bütün Batı dünyası için tarihi boyutlara sahip çok zorlu bir mücadeleden bahsediyoruz” dedi. “İdeal olarak Avrupa’nın müdahale etmesi gerekir.”
Yorumlar kapalı.